| Çünkü dağıtımcılar iş kurmak için buraya Gelmiyorlar, çünkü bunu yapmak gerçekten mantıksız. | TED | لأن الموزعين لن يأتوا الى هنا لبدء أعمالهم ، لأنه لا معنى له أيضًا. |
| - Gelmiyorlar, Celia. - Ne demek Gelmiyorlar? | Open Subtitles | انهم لن يأتوا , سيليا ماذا تعنين بأنهم لن يأتوا ؟ |
| Gerçekten Gelmeyecekler -- bir iPad kullanacağım. | TED | بالطبع هم لن يأتوا بشخصهم. سأستخدم الآي باد. |
| Buraya bizi kurtarmak için gelmediklerini ona anlatmak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب إقناعه بالتفكير بأنّهم لن يأتوا لإنقاذنا |
| Peşimizden Gelmezler. Elimizde ne var ki? | Open Subtitles | . لن يأتوا خلفنا ما الذي حصلنا عليه منهم ؟ |
| Heteroseksüeller gelmeyecek çünkü onların dünyasına ait bir şey değil. | Open Subtitles | والأسوياء لن يأتوا لأن ذلك لا يمت إلى عالمهم بصلة |
| Aslında Onlar gelmiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة , هم لن يأتوا |
| Seni aramaya gelmeyebilirler ama benim için kesin gelirler. | Open Subtitles | لعلّهم لن يأتوا بحثًا عنك، لكنّهم سيأتون بحثًا عنّي طبعًا. |
| Sanırım Gelmiyorlar. Gerçekten çok üzgünüm çocuklar. | Open Subtitles | واعتقد انهم لن يأتوا أنا آسف حقا , أيها الشباب. |
| Jackson City... Arkana bakmayı kes, Gelmiyorlar. | Open Subtitles | توقف عن النظر الى الخلف , لن يأتوا الينا |
| - Artık buraya Gelmiyorlar biliyorsun. | Open Subtitles | لقد إتصلنا بوحدة الدفاع المدني. أنتِ تعلمين أنهم لن يأتوا مجدداً. |
| Onlar Gelmiyorlar. Valentina'ya mesaj atmadım. | Open Subtitles | لن يأتوا أبداً لم أبعث الرسالة لــ"فالانتينا" |
| Ama bu gezegene Gelmiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | ولكنهم لن يأتوا إلى هذا الكوكب صحيح؟ |
| Asla Gelmeyecekler. Irkın öldü. Hepsi kül oldu. | Open Subtitles | لن يأتوا أبداً ، لقد انقرض جنسك احترقوا عن بكرة أبيهم |
| Fakat unutmayın, serseriler teker teker Gelmeyecekler. | Open Subtitles | عمل رائع , رفاق. لكن تذكرو ,المنبوذين لن يأتوا واحد واحد فقطكلمره. |
| Biliyorum, bunca senedir sana ailenin bir gün geri geleceği söylendi ama gerçek şu ki Gelmeyecekler. | Open Subtitles | أعرف أنهُ تم اخبراك خلال كل هذهِ السنوات أن والداك سيأتيان من أجلك في يوماً ما لكن الحقيقة هي، أنهم لن يأتوا |
| Lord Yoo, gelmediklerini söylemiştin! | Open Subtitles | أيّها القائد (يو) قلت بأنهم لن يأتوا. |
| - Arkadaşlarını ara, bir maç oynayın. - Arasam bile Gelmezler. | Open Subtitles | لنتصل بالشباب و نقيم مباراة لن يأتوا حتى لو اتصلتُ بهم - |
| Birbirleri olmadan asla bir karar almazlar. Şimdi babam da asla yola gelmeyecek. | Open Subtitles | لا يمكنهم فعل أو قول أي شيء من دون بعضهم والأن لن يأتوا |
| - Onlar gelmiyor. | Open Subtitles | - لن يأتوا ! |
| Peki. Seni sorgulamaya hemen gelmeyebilirler. | Open Subtitles | حسنا", انهم لن يأتوا اليك مباشرة |
| - İtalyan sereriler geldi sandım. - Onlar buraya gelemez. | Open Subtitles | ـ اعتقدت أنك الايطاليون ـ الايطاليون لن يأتوا |
| - Buraya gelmediler ki, değil mi? | Open Subtitles | لن يأتوا إلى هنا أليس كذلك ؟ |
| Hepsini öldürürsek, bir daha geri gelemezler. | Open Subtitles | أنهم لن يأتوا مرة أخري؛ إذا قتلناهم كلهم |
| - gelmeyeceklerini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أهلاً. ظننت انك قلت انهم لن يأتوا |