| Ama bizim favori fikrimiz bu sıvıyı basketbol maçlarında kullanmaktı. Devre arasında, oyuncuların üzerine yağdırıp herkesi serinletebilir ve dakikalar içerisinde kuruyup gider. Ayrıca sahaya da zarar vermez. | TED | لكن فكرتنا المفضلة من كل هذا هي استخدامه في لعبة كرة السلة. بحيث في الإستراحة، يمكن أن يرش على اللاعبين، يبرد الجميع، وفي غضون دقائق سيجف. لن يؤذي الملعب. |
| Onun için zor oldu ama kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | هذا كان قاسي عليه، لكنّه لن يؤذي أيّ احد |
| Dilekçem ordudaki kariyerine asla zarar vermeyecek. | Open Subtitles | وطلبي لن يؤذي مستقبلك المهني في الجيش بأي طريقة |
| Biraz daha açılmandan zarar gelmez. | Open Subtitles | و نحن الاثنتان نعلم هذا المزيد من الجلد لن يؤذي |
| - Küçük bir demode eğlencenin kimseye zararı olmaz. | Open Subtitles | - القليل من المرح العتيق الطراز لن يؤذي. |
| Şu eski olan bir sineği bile incitmez. | Open Subtitles | هذا الواحد قديم ربما لن يؤذي ذبابة |
| Molly'e zarar vermeyeceğini bilecek kadar. | Open Subtitles | فترة كافية لأعررف بأنه لن يؤذي مولي |
| Shinbone civarlarında birazcık kanun ve düzenin kimseye zararı dokunmaz. | Open Subtitles | قليلا من القانون هنا ونظام لن يؤذي البلدة |
| Dawn'a zarar vermez, tamam mı? Fiziksel olarak, veremez. | Open Subtitles | إنه لن يؤذي داون , لا يمكنه جسمانياً |
| Hâlbuki bu aslanın bir hassasiyeti vardır ki, her kim onun huzurunda cesur olur, elini aşk ile ona sürerse, o kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | "إلا إن الأسد لن يؤذي من يتحلى بالجسارة.. ويلمسه بحنان.. |
| Bu bebeğe zarar vermez, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا لن يؤذي الجنين، أليس كذلك؟ |
| Ne yapmış ya da planlıyor olursa olsun ablasına asla zarar vermez. | Open Subtitles | مهما فعله أو خطط له لن يؤذي أخته |
| Ama artık sihrin sevdiğin hiç kimseye zarar vermeyecek ve oğlunu istediğin zaman kucaklayabileceksin. | Open Subtitles | لكنْ لن يؤذي سحرك أحبّائك بعدها وستكونين قادرة على احتضان ابنك |
| Hannah'a veya bebeğe zarar vermeyecek, değil mi? | Open Subtitles | لن يؤذي هانا أو الطفل,أليس كذلك؟ |
| Bebeğe ya da sana bir zarar vermeyecek söz veriyorum. | Open Subtitles | لن يؤذي الطفل وكذلك أنتِ، أعدكِ |
| Yeteneğini kullanmayı öğrenirken Yaratıcı'yı yanına almaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | أنّ يكون الخالق بجانبكَ ، فهذا بالكاد لن يؤذي بينما أنتَ تتعلـّم أستخدام هبتكَ. |
| Ama gözetleme ekibimize kontrol ettirmekten zarar gelmez. | Open Subtitles | لكن لن يؤذي أن ندع مراقبتنا تجري تفقداَ عبورياَ |
| Ama, bilirsin, işi tam yapmanın kimseye bir zararı olmaz. | Open Subtitles | لكن كما تعلم لن يؤذي أن أكون دقيقا |
| Mikrodalgayı sevdiğini söylemenin zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يؤذي إذا أضفت أن أجهزة الميكروويف" ليست بهذا السوء " |
| Bir sineği bile incitmez. | Open Subtitles | انه لن يؤذي ذبابة |
| Adam sineği bile incitmez. Paranoyakça davranıyorsun. | Open Subtitles | إنصتي، (أدم) لن يؤذي ذبابة، أنتِ تُفرطين في الشك. |
| Kohl parkta buluşmak istiyor. Karısına eğer yalnız gelirse kıza zarar vermeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | "كول)، يُريد التقابل في الحديقة، يقول أنّه) لن يؤذي الفتاة، إن جائت الزوجة لوحدّها" |
| İnsanlara zarar vermeyeceğini nerden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف تعلم أنه لن يؤذي البشر؟ |
| Yanımda fazladan birkaç mayo seçeneği daha bulundurmamın kimseye zararı dokunmaz. | Open Subtitles | لن يؤذي ان اخذ عدد من ملابس السباحة الاضافية |