| Gorgoni, Baba ölene kadar durmayacak. Artik savastayiz. | Open Subtitles | جورجوني لن يتوقف حتى يموت بوب انها الحرب |
| Ne kadar bildiğinden emin değilim ama her şeyi bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أنا لست متأكد من حجم ما يعرفه و لكنه لن يتوقف حتى يعرف كل شئ |
| O kara kutuyu elinden alıncaya kadar durmayacak. | Open Subtitles | لن يتوقف حتى يا خذ ذلك الصندوق الاسود منك |
| Kasap'ın neler yapabileceğini arkadaşlarımı öldürürken gördüm. İntikam almak için geri dönmüşse hepimizi öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | رأيت ما بمقدور ذلك السفاح فعله حينما قتل أصدقائي لو عاد لنيل إنتقامه ، لن يتوقف حتى يقتلنا جميعاً. |
| Her yeri arayacak ve beni bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هو يبحث عني في كل مكان و لن يتوقف حتى يعثر علي |
| Belki de onu öldürene kadar durmayacağını söyleyecek kadar deliydi. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو كَانَ مجنونَ بما فيه الكفاية ليخبرْني أنه لن يتوقف حتى يقتلها |
| Geriye hiçbir şey kalmayana dek durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه لن يتوقف حتى لا يتبقى شيئاً نهائياً |
| Matan'nın Blake'le olan görüşmesinden bazı şeylerin eksik olduğunu biliyor ve Andrew Wiley'ı tanırım ne olduğunu bulana kadar vazgeçmeyecektir. | Open Subtitles | يعلم أن هناك شيئاً مفقوداً من مقابلة ماتان مع بلايك وأنا أعرف أندرو وايلي. سوف لن يتوقف حتى يعرف ما المفقود. |
| Bizde olacak, o da biz ölünceye ve hepsi onun oluncaya kadar durmayacak. Yani ne? | Open Subtitles | وهو لن يتوقف حتى تصبح في حوزته أو يقوم بقتلنا |
| Kalan bütün paralarını alana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هو لن يتوقف حتى يحصل على كل سيارة دون إستثناء. |
| ...ve o öfkeyi kendisine yöneltiyor ve ölene kadar durmayacak. | Open Subtitles | و هو يحول غضبه للداخل، على نفسه و هو لن يتوقف حتى يموت |
| Cheshire başarısız oldu ancak Gölgeler Birliği kontrat yerine getirilene kadar durmayacak. | Open Subtitles | , تشّير فشلت لكن أتحاد الظلال لن يتوقف حتى ينجز العقد |
| Mühürledim ama Josh, seni öldürene kadar durmayacak. | Open Subtitles | أحكمت إغلاقه ولكن جوش لن يتوقف حتى يقتلك |
| O zaman aklı başında olmayan birine git, çünkü bu yalancı p.ç ismini kapıda görene kadar durmayacak. | Open Subtitles | اذن اذهب الى شخص ما ليس بعقله لأن ذلك الكاذب الحقير لن يتوقف حتى يكون اسمه على الجدار |
| Kanımı akıtana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه شرس ، لن يتوقف حتى تسيل دمائي على الأرضية |
| Bu dev adımlar, pek çoğunun uğruna canını verdiği gerçek bağımsızlık kazanılana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | مسير العمالقة هذا لن يتوقف حتى نيل استقلال حقيقي... و الذي مات في سبيله الكثيرون بلا داع... |
| Ama beni bulana kadar durmayacaktır. Onunla bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | لكنّه لن يتوقف حتى يجدني، بيننا تاريخ. |
| Seni bulup öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لن يتوقف حتى يقتلك أنت وكُل من يهمك. |
| Katil aradığını bulana kadar durmayacaktır yani. | Open Subtitles | أعني أن القاتل لن يتوقف حتى يجد ما يريد |
| Dinleyin, Walter'ın o çipi ele geçirene kadar durmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | اسمعوا، نعلم أن (والتر) لن يتوقف حتى يضع يده على تلك الرقاقة |
| Arayıcı Taş'ı yeniden ele geçirene dek durmayacaktır. | Open Subtitles | الباحث لن يتوقف حتى يستعيد (الحجر). |
| Kendine ait olduğunu sandığı şeyi elde edene kadar vazgeçmeyecektir. Kaçacağız. | Open Subtitles | هو لن يتوقف حتى يأخذ ما يمتلكه |