"لن يحدث ثانية" - Translation from Arabic to Turkish

• Bir daha olmayacak
• Bir daha olmaz
• Tekrar olmayacak
• daha asla olmayacak

Herşeyi elime yüzüme bulaştırdım ama bu Bir daha olmayacak.
لقد عملت امورا غير جيدة لكن ذلك لن يحدث ثانية

Bir daha olmayacak. - Beni mi görmek istemiştiniz Bay Shue?
ذلك لن يحدث ثانية هل أردت رؤيتي , سيد شو ؟

Bu Bir daha olmayacak, komutanım. Bana güvenebilirsiniz.
لن يحدث ثانية , يا سيدى يمكنك الإعتماد على ذلك

Anladık, hata işledim. Bir daha olmaz.
حسناً، لقد إرتكبت خطأ، أنا آسف لا تحاول حمايتي, إن ذلك لن يحدث ثانية

Götürdüğü parayı geri alacağım. Bu Tekrar olmayacak.
سوف أعيد المال الذي سرقه لكن هذا لن يحدث ثانية

İsmini söyle. İsimlerini. Bu bir daha asla olmayacak.
أخبرني بإسمة وأعدك بان ذلك لن يحدث ثانية

Çok üzgünüz efendim. Bir daha olmayacak. Sorun kız kardeşimizdi efendim.
ـ آسفون يا سيدي، هذا لن يحدث ثانية ـ لقد كانت أختى الصغيرة، لوسي

Çok özür dileriz efendim, Bir daha olmayacak. - O bizim küçük kız kardeşimiz efendim, Lucy.
ـ آسفون يا سيدي، هذا لن يحدث ثانية ـ لقد كانت أختى الصغيرة، لوسي

Sağolun. Bunun için gerçekten üzgünüm efendim ve sizi temin ederim ki bu olay Bir daha olmayacak.
شكراً لك أنا متأسف جداً لهذا يا سيدي و أؤكد لك أنه لن يحدث ثانية

Benimle çalışırsan, söz veriyorum Bir daha olmayacak.
إن وافقت علي العمل معي ِأعدك.. أن هذا لن يحدث ثانية.

Tamam, tamam, Bir daha olmayacak!
حسناً .. حسناً هذا لن يحدث ثانية

Seni görecek zamanım olmayacak. - Bir hata yaptım. - Bir daha olmayacak.
لقد اخطأت و لن يحدث ثانية لا , بل سيحدث

Bir kere oldu, Bir daha olmayacak.
لأن ذلك حدث معي قبلا و لن يحدث ثانية

Her dönem kendime yemin ediyordum, Bir daha olmayacak diye ve sonra masamdaki isim listesine bakıp oradaki isimlere göz gezdirip aynı şeye devam ediyordum.
بكلّ فصل دراسي أقسمت لنفسي بأن هذا سوف لن يحدث ثانية وبعد ذلك قائمة من الأسماء تترك على منضدتي و بمجرد النظر إلى الأسماء فحسب تبدأ الدورة الكاملة مرة أخرى

Bir daha olmayacak.
أعدكم جميعا هذا لن يحدث ثانية.

Hayatım boyunca Bir daha olmayacak. Söz veriyorum.
هذا لن يحدث ثانية في حياتي أعدك

Hayır, Bir daha olmayacak.
أنا آسفه جدا. هذا لن يحدث ثانية.

- Üzgünüm. Bir daha olmaz.
أنا كنت أربط الحذاء لن يحدث ثانية يا سيدي

- ...bana haber verirseniz sevinirim. - Tekrar olmayacak.
أقدر لو تبلغيني قبلها لن يحدث ثانية

Yaptığın şey çocukça ve utanç vericiydi, ve bir daha asla olmayacak.
ما فعلته كان محرج وطفولي، وهو لن يحدث ثانية أبداً.