"لن يستمع" - Translation from Arabic to Turkish

• dinlemeyecektir
• dinlemezler bile
• dinlemez
• dinlemiyor
• dinlemeyecek

Bizi dinlemeyecektir.
أنه لن يستمع لكم لذا أتريدون مني فعلها ؟

Ama bir kez yanıldık Kaptan Fantastik bizi dinlemeyecektir.
لكننا وقعنا في خطأ من قبل، و القائد الرائع لن يستمع لنا.

Hatta beni dinlemezler bile.
الطبيب لن يستمع إليّ

Benim gibi düşük sınıftan bir kızı dinlemezler bile.
لن يستمع إلى فتاة خادمة مثلي.

Bilirsiniz, ama tutup da Radiohead dinlemez, değil mi?
كما تعلمون، ولكنه لن يستمع ﻷغاني فرقة راديوهيد، هل يفعل ذلك؟

- Beni dinlemiyor. - İyi! Hele şükür bir şey öğrenmiş.
ـ لن يستمع إلي ـ جيد ، و أخيراً تعلم شيئاً

Seni dinlemeyecek, biliyorsun. Asla yapmaz.
تعرف بأنه لن يستمع إليك، إنه لن يفعل أبداً.

Okkoto çok inatçı. Bizi dinlemeyecektir.
اوكوتو غاضب جداً لن يستمع لأحد

- Sen dene. - Beni dinlemeyecektir.
يمكنك ان تحاول معه انه لن يستمع الي

Bıktım ondan. Artık sözümü dinlemeyecektir.
لقد سئمت منه , لن يستمع لي بعد الآن

- Çünkü o beni dinlemeyecektir.
لأنه لن يستمع الي

Anne, eğer ona bu tür şeyler anlatırsan artık bizi dinlemez.
أمي، إذا أخبرتيه أكثر عن ذلك لن يستمع لنا.

Ve gerçeği söylesen bile hiç kimse dinlemez.
و حتى إذا كنت تقولين الحقيقة لن يستمع اليك احد.

Ama tasmayı tutan kişi artık sen değilsin ve o artık kimseyi dinlemiyor.
ولكنّكَ لم تعد في نهاية السلسلة وهو لن يستمع لأي أحدٍ آخر

Yok, Tommy'le ilgili. Jane lazım. Beni dinlemiyor.
لا ، أنه تومي أحتاج الى جاين ، هو لن يستمع الي

Bu iyi olmadı Merlin. Ölene kadar onun trol olduğunu söylesem de beni dinlemeyecek.
ليس من الجيد ميرلين، يمكننى أخباره أنها عملاقه فى وجهه ولكنه لن يستمع

O bizi dinlemeyecek, Ona iyi bak.
إنه لن يستمع لنا , أخي سوف يهتم به