| Umarim o serefsizi yakalar ve paramparca ederler ama yapmayacaklar. | Open Subtitles | آمل أن يمسكوا بذلك الحقير ويمزّقوه إرباً، لكن لن يفعلوا |
| Umarım o alçağı yakalar ve paramparça ederler ama yapmayacaklar. | Open Subtitles | آمل أن يمسكوا بذلك الحقير ويمزّقوه إرباً، لكن لن يفعلوا |
| Bunu belki de hayatları boyunca bir daha yapmayacaklar ve sen hiçbir şey anlamadın. | Open Subtitles | وربما لن يفعلوا ذلك ثانية ومع ذلك أنت لم تفهم شيئاً |
| Bence doğru olanı yapıyorsunuz. Zaten yakalasalar da bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | انتم تفعلون الصواب , لن يفعلوا شيئا حتى لو امسكوا به |
| - Ama karar vermek zorundasın. onlar yapmaz. - Kararımı verdim, Albay Stewart. | Open Subtitles | و لكن يجب ان تقرر ، لن يفعلوا لقد قررت ، كولونيل ستيوارت |
| Haklısın, vermezler... En azından o vermez. | Open Subtitles | ، أنتِ على حق ، لن يفعلوا ذلك ليس هوَ على الأقل |
| Ben çünkü ne onlara söyleyeceğim olmayacak söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك أنهم لن يفعلوا لأننا . سنقول لهم ماذا حدث |
| Söz veriyorum Görmeyecekler. | Open Subtitles | أنا أعدك أنهم لن يفعلوا |
| - Hayır bebeğim. Öldürmeyecekler. Geri gelecek. | Open Subtitles | - لا ياعزيزي , أنهم لن يفعلوا ذلك , أنها سوف تعود |
| yapmayacaklar! Baba yapma. Realty şovlarını izliyorum. | Open Subtitles | لن يفعلوا ذلك يا أبى, هيا لقد شاهدت برامج واقعيه |
| Hiçbir şey yapmayacaklar. | Open Subtitles | إنـّهم لن يقتلوا شيء إنـّهم لن يفعلوا شيء |
| Evet, ama bu konuda hiçbir şey yapmayacaklar ve bunu sende biliyorsun. | Open Subtitles | نعم حقا, لن يفعلوا شيئا بهذا الخصوص وانت تعرف ذلك |
| Cenazenin temel masrafını karşılayacaklarını söylediler ama tam bir tören yapmayacaklar. | Open Subtitles | لقد قالوا أنهم سيدفعون ،المصاريف الأساسية للجنازة لكنهم لن يفعلوا الشيء ذاته على الحفلة بأكملها |
| Hiç birşey yapmayacaklar. | Open Subtitles | لن يفعلوا له شيئاً. ظننتُ أنه يُمكنكِ مساعدتي. |
| Çünkü diğer çocuklar senin için bir şey yapmayacaklar. | Open Subtitles | لأن الأولاد الآخرين لن يفعلوا شيئا من أجلك |
| Bunu yapmazlar çünkü mükemmel bir kadroyu doldurdum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم لن يفعلوا لأنني أشغل حيز لا بأس به هنا. |
| Ebeveynlik tek kelimeyle olur Tom... itmek. İtmezsen bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | يوجد عدة طرق من أجل تهدئتهم و أحد هذه الطرق هي القوة إذا لم تمارس القوة فهم لن يفعلوا أي شيء |
| Bu filmi düzenleyip hikayeyi yazacağım. Bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | سآخذ التصوير واجمعه لجعله قصة هم لن يفعلوا |
| Elders hala onu gerekir. onlar bir şey yapmadan olacak değildir. | Open Subtitles | . الكبار ما يزالون بحاجته ، لن يفعلوا أي شيء طائش |
| Keşke işe yaramaz olduğumda beni de vursalar, ama bunu kimse yapmaz. | Open Subtitles | أتمنى بأن يطلق أحدهم النار علي عندما لا أنفع ولكن لن يفعلوا |
| Ama vermezler! Yaşamama izin vermeyecekler! | Open Subtitles | لكن لن يفعلوا ، لن يتركوني أعيش حياتي |
| Peki, iyi haber şu ki, bu asla olmayacak. | Open Subtitles | حسناً، الخبر الجيد أنهم لن يفعلوا ذلك أبداً |
| - Sadece seni görmek istiyorlar - Hayır Görmeyecekler. | Open Subtitles | سوف يقتلوني - لا، لن يفعلوا - |
| Hayır Öldürmeyecekler çünkü onlara söylemeden önce, ben seni öldüreceğim. | Open Subtitles | لا. لن يفعلوا أنا سأفعل قبل أن تخبرينهم |