| Doğrudan değil, ama engel olmak için hiçbir şey yapmayacak. | Open Subtitles | ليس بصفة مباشرة، ولكنه لن يفعل أي شيء لمنع هذا الأمر |
| Hayır, hiçbir şey yapmayacak. Garanti ediyorum. | Open Subtitles | أضمن لك بأنه لن يفعل أي شيء |
| Kurul hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | المجلس لن يفعل أي شيء. |
| Hayır, ben bir kilometre öteden geldiğini görmeden hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا، انه لن يفعل أي شيء الذي لا اراه قادم من ميل بعيد |
| Hewitt'i alana kadar bir şey yapmayacaktır. | Open Subtitles | لن يفعل أي شيء حتى يحصل على هيويت |
| - Sorun da bu. Eğer kim olduğumu kabullenirse, benimle bir şey yapmak istemeyecek. | Open Subtitles | أذا تقبـًـل الأمر, سوف لن يفعل أي شيء معي بعد الآن |
| Oh, Tuffy, Büyücü bizim için hiçbir şey yapmayacak. | Open Subtitles | حسناً, (تافي) الساحر قال أنه لن يفعل أي شيء لنا. |
| Ona zarar vercek hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | انه لن يفعل أي شيء لإيذائها |
| Sana hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | هو لن يفعل أي شيء إليك |
| Senin için bir şey yapmayacaktır. | Open Subtitles | خذي هذا مني .. إنه لن يفعل أي شيء لأجلك |
| - Sen buradayken bir şey yapmayacaktır. | Open Subtitles | انه لن يفعل أي شيء وأنت هنا |
| Eğer kim olduğumu kabullenirse, benimle bir şey yapmak istemeyecek. | Open Subtitles | أذا تقبـًـل الأمر, سوف لن يفعل أي شيء معي بعد الآن |