| Bu genellemeler ve taraflılığın incelikli ve çok önemli gerçek-dünya sonuçları var. | TED | هذه الصور النمطية والتحيزات لها عواقب في العالم الحقيقي، كلاهما هام. |
| Verdiğimiz kararların çok daha derin sonuçları var. | Open Subtitles | والقرارات التى نتخذها ستكون لها عواقب أكثر عمقا. |
| Oluşturmak için son değiştirme alternatif bir gerçeklik beklenmedik sonuçları vardır, Cole. | Open Subtitles | أن تغير الماضي لتشكّل واقع بديل لها عواقب غير متوقعة كول |
| Eylemlerin sonuçları vardır. | Open Subtitles | الأفعال لها عواقب |
| Her hareketin bir bedeli vardır ve bu yaptığımızın bedeli ağır olacak. | Open Subtitles | الأعمال لها عواقب و هذا سينقلب علينا |
| Bütün gazeteciler, tıpkı bizim gibi davranışlarının bir sonucu olduğunu kabul etmeli. | Open Subtitles | هو وجميع الصحافيين عليهم إحترام أشخاص في مستوانا الأفعال لها عواقب وخيمة |
| Yani her sonucun kendi sonucu vardır. Küçük kahramanım, insanoğlu gizemine o kadar odaklanmıştı ki, asıl önemli noktayı gözden kaçırmıştı. | Open Subtitles | هل ترون , العواقب لها عواقب , وبطلنا غرق بالمشاكل الانسانية بحيث فاتته الصورةالكبيرة |
| Yaptığın şeyler, senin dışındaki insanlar için de bazı sonuçlar doğuruyor. | Open Subtitles | .إنّ أفعالكَ لها عواقب لأناسٍ غيرك |
| Şu an verdiğin bu kararların, evladım, sonuçları olacaktır. | Open Subtitles | القرارات التى تقوم بها الآن، يا بني لها عواقب |
| - Yaptığım şey için üzgünüm. - Davranışlarının sonuçları var Clark. | Open Subtitles | أنا آسف لما فعلته - أفعالك لها عواقب كلارك - |
| Hareketlerinin sonuçları var! | Open Subtitles | أن حركاتك لها عواقب! |
| - Davranışlarının sonuçları var Clark. | Open Subtitles | -أفعالك لها عواقب (كلارك ) |
| Seçimlerin sonuçları vardır. | Open Subtitles | الانتخابات لها عواقب |
| Hareketlerin sonuçları vardır Penny. | Open Subtitles | الأفعال لها عواقب ، بيني |
| Her hareketin bir bedeli vardır. | Open Subtitles | الأفعال لها عواقب. |
| Ordu her hareketin daima bir sonucu olduğunu öğretti bana. Bunları kabul etmekse insan olmanın bir parçası. | Open Subtitles | علّمني الجيش أنّ الأفعال دائماً لها عواقب وتقبلّها هو جزء من كونك رجلاً |
| Bu hayatta bazı şeylerin sonucu vardır Norma. | Open Subtitles | هناك أشياء بالحياة لها عواقب يانورما |
| Jenny'nin demesine göre, maaşlarımı yasadışı bir şekilde kesmenin sebebi yaptığım şeylerin, benim dışımdaki insanlar için de bazı sonuçlar doğurduğuymuş. | Open Subtitles | ،إنّ (جيني)تقول بأن سبب إيقافك بطريقة غير قانوينة راتبي بأن عليّ أن أتفهم بأن أفعالي لها عواقب .لأناسٍ غيري |
| Bunları armatörler ve babamla tartıştıktan sonra gerçek şu ki, bu ifşanın sonuçları olacaktır. | Open Subtitles | بعد مناقشته مع ملاك السفن والدي ... ... ومن الواضح الحقيقة سوف يكون لها عواقب. |