| Güvende olduğuna emin ol, bu adama bi şans daha vermek istemem | Open Subtitles | و احرص أنها بامان لا أريد لهذا الشخص أن يحظى بفرصة ثانية |
| Biz bu adama malzeme gönderdik işte. | TED | و في الواقع قمنا بإرسال مواد لهذا الشخص. |
| OYİ kırılan şişenin üzerinde bu adamın parmak izini bulmayı başardı. | Open Subtitles | وحدة مسرح الجريمة حصلت على بصم على الزجاجة تعود لهذا الشخص |
| Şef, bu adamın sana söylediği hiçbir şeyi dinleme. Bu adam tehlikeli. | Open Subtitles | لاتستمع لهذا الشخص وما يقوله , انه رجل خطير |
| Tüm ihtiyacımız olan; Bu adam için önemli bir konu. | Open Subtitles | حسنا، كل ما نحن بحاجته هي أشياء مهمة لهذا الشخص |
| Şuraya gidip o adamla konuşabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنني الذهاب للتحدث لهذا الشخص أرجوك ؟ |
| İnsan, bu adamla yakınlaşmak istemez! | Open Subtitles | إذن, أنت لا تريد لهذا الشخص أن يتملق عليك |
| Altı yıl boyunca, en kötü haftasonum bile bu herifin son üç haftadaki sonuçları kadar kötü olmadı. | Open Subtitles | خلال ست سنوات لم يكن أسوأ اسبوع لدي أسوأ من الأسابيع الثلاث الأخيرة لهذا الشخص |
| - Hayır, dur biraz. Ne yaptığımı bu adama açıklaman gerekmiyor. | Open Subtitles | فرانك انت ليس عليك أن تبرر أفعالي لهذا الشخص |
| Hadi bu adama bir Cream Sherry içirelim, derhal. | Open Subtitles | لنحضر لهذا الشخص شراب التوت مع الكريمة إلى جناحة |
| Bu bir çeşit anlaşma çünkü gelecekte bu adama çalışacak olan kadına karşı zorunlulukların var açıkça o adam uygunsuz bulsa bile. | Open Subtitles | للمرأة التي ستعمل لهذا الشخص في المستقبل عليكِ أن توضحي له أنّ ما قاله غير لائق وليس شيئاً هيناً |
| Ben bu adamın yakınlarından konuşabileceğim birini ararken sen arkamdan onun kardeşiyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | وها أنا أحاول أن أجد قريب لهذا الشخص شخص لنتحدث معه وأنتِ تتحدثين مع شقيقه من ورائي |
| bu adamın varolan tek iki resmi bunlar. | Open Subtitles | اعتقد اننا نرى الصورتين الوحيدتين الموجوده لهذا الشخص. |
| bu adamın insanları okuması çok etkileyicidir. Gerçekten büyü gibi. | Open Subtitles | مذهل كيف لهذا الشخص قراءة الناس كالسحر ، حقاً. |
| Hayır, bence Bu adam için hortumun özel bir anlamı var. | Open Subtitles | كلا أعتقد أن العاصفة في الواقع تعني شيئا ما لهذا الشخص |
| Ama o adamla arkadaş olduğunu söyledi! | Open Subtitles | لكن الأمر يبدو أنه صديق لهذا الشخص |
| Şirket kime ait, yöneticisi, yeri bu adamla ilgili ne varsa bulsun. | Open Subtitles | يبحث عن مديرها أو موقعها أي شئ يقود لهذا الشخص |
| Altı yıl boyunca, en kötü haftasonum bile bu herifin son üç haftadaki sonuçları kadar kötü olmadı. | Open Subtitles | خلال ست سنوات لم يكن أسوأ اسبوع لدي أسوأ من الأسابيع الثلاث الأخيرة لهذا الشخص |
| Bu kişi saunada ilk defa kaldı. | Open Subtitles | كانت هذه اول مرة لهذا الشخص في حمام البخار |
| "O adamın, şu kutuyu nereden aldığını bilen var mı?" | Open Subtitles | هل يعرف أحدكم أنى لهذا الشخص بهذا الصندوق؟ |
| O insanı, kurban olarak gorüyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر لهذا الشخص كضحية. |
| Ripley, eğer aklın varsa bu herifi başından defedersin. | Open Subtitles | ان كنت ذكيا يا " ريبلي " تقول لهذا الشخص ان يبتعد |
| - Ama Tucker, bu kişiye hayır diyemezsin. | Open Subtitles | ولكن انا لا ابحث عن مواعده عمياء ولكن تاكر لا تستطيع قول لا لهذا الشخص |
| Burada, bu kişinin omurgasına saplanmış olan bu kurşunu görebiliyorsunuz. | TED | كما ترون يمكن رؤية طلقة الرصاص التي اخترقت واستقرت بقرب العمود الفقري لهذا الشخص |