| Peter, hadi ama. bu partiye hazırlanmak için tam 1,000 yılın vardı. | Open Subtitles | بيتر هيا ، لقد استغرقت 1000 سنة لتستعد لهذه الحفلة |
| Eğer beni bu partiye gitmek zorunda bırakmazsan, sana bir yüzlük veririm. | Open Subtitles | حسناً ، سامنحك 100 دولآر ان لم تجعليني. اذهب لهذه الحفلة. |
| bu partiye yaptığın tek katkı Senatör Homofobik'i getirmek oldu. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي ساهمتِ به لهذه الحفلة هو احضار هذا النائب الذي يكره المنحرفين |
| bu partiyi vermemizin tek sebebinin fotoğraf çekmek olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | نحن جميعاً نعلم ان الصور هي السبب الوحيد لإقامتنا لهذه الحفلة |
| O zaman Bu partinin parasını ödeyebilirdin değil mi? | Open Subtitles | فعندها تستطيعين الدفع لهذه الحفلة أليس كذلك؟ |
| o partiye gitmemiz gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | انا كنت اعلم انه ليس علينا الذهاب لهذه الحفلة. |
| Bu parti için herhangi bir bütçemiz yok, anlıyorsunuz değil mi? Anlıyorum. | Open Subtitles | انت تفهم أنه ليست لدينا ميزانية لهذه الحفلة على الإطلاق؟ |
| Senden şimdiye kadar hiç birşey istemedim lütfen bırak o dansa gideyim. | Open Subtitles | ولم أطلب منك شيئاً أرجوك دعيني أذهب لهذه الحفلة |
| Beyaz Saraya sızmak bu partiye gizlice girmekten daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون اقتحام البيت الأبيض أسهل من التسلل لهذه الحفلة. |
| Paige'i bu partiye getirmeyi sana düşündüren neydi acaba? | Open Subtitles | مالذيحدث،أين كان عقلك، بإحضار بيج لهذه الحفلة ؟ |
| Üzerinize bir takım elbise geçirip, bu partiye gelecek ve yaptığınız araştırmaları oradaki yaşlı insanlara açıklayacaksınız yoksa yemin ederim, Slumdog Millionaire'deki küçük çocuğa yaptıkları gibi sıcak kaşıkla sizi kör ederim. | Open Subtitles | ستلبس بدلة رسمية وستأتي لهذه الحفلة وستشرح بحثك لعدة عجائز |
| Ona o koca poposunu kaldırıp, bu partiye gelmesini söyledim. | Open Subtitles | كنت اخبره فقط أن يدعه من الحزن و يأتي لهذه الحفلة |
| İnsanların bu partiye katılmalarını sağlamam için bana para vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي انك ستدفعين لي مقابل ان ياتي الناس لهذه الحفلة |
| Son sınıflar bu partiye gelmiyor sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن طلاب السنة الأخيرة لا يأتون لهذه الحفلة |
| Ailem bu partiyi düzenleyen adamın arkadaşı. | Open Subtitles | والداى أصدقاء لوالد و والدة الشخص المقيم لهذه الحفلة. |
| Kimse bu partiyi umursamıyor zaten. Ben umursuyorum! | Open Subtitles | تمهلي لا أحد يكترث لهذه الحفلة على أي حال |
| bu partiyi nasıl planladın Ailem yoktu | Open Subtitles | متى خططت لهذه الحفلة ؟ لقد رتبت لها ووالدي لديهم منتجع شاغر عطلة الأسبوع |
| Sonrasında kocam Karl geldi ve elindeki gazetenin üzerinde Bu partinin davetiyesi vardı. | Open Subtitles | عاد زوجي كارل إلى الغرفة ويفتح الجريدة وهناك دعوة لهذه الحفلة |
| Bu partinin catering işini sana vermeliydim. | Open Subtitles | كانَ يجبُ عليّ جعلكِ تتولين أمر الطعام لهذه الحفلة |
| Buradaki birisi Bu partinin bitmesini istemiyor. | Open Subtitles | أجل، ولا يريد أحدهم هنا لهذه الحفلة أن تنتهي. |
| İyi denemeydi ama o partiye gitmek zorundasın çünkü biz de gidiyoruz. | Open Subtitles | محاولة جيدة، لكنك ستذهبين لهذه الحفلة لأننا ذاهبون |
| Bu parti için 5.000 ayırtıyorum. | Open Subtitles | سأسمح بخمسة آلاف دولار لهذه الحفلة يا إلهي، أتعلم خمسة عشر ستكون أفضل |
| Aman be kızım o acıklı sahneleri çorba operalarına sakla sen o dansa gideceksin. | Open Subtitles | وفري عليك هذا الكلام المحبط للمسلسلات الدرامية أنت ستذهبين لهذه الحفلة |
| Pekâlâ, gidip şu partiyi hazırlayayım. | Open Subtitles | حسنٌ، لنذهب للتحضير لهذه الحفلة |