"لهذه الرحلة" - Translation from Arabic to Turkish

• bu yolculuğa
• bu yolculuk için
• bu geziye
• Bu gezi için
• Bu tatilin
• Bu seyahati
• bu yolculuğu
• gezintiyi de çok

Demek bu yolculuğa hazırsınız, Bayan Darrow?
هل أنتِ مستعدة لهذه الرحلة يا أنسه أن دارو؟

bu yolculuğa bu yüzden kaydoldum. Çünkü teknenin sahibi bana inanıyor.
لهذا السبب انضممتُ لهذه الرحلة لأنّ مالك هذا القارب يصدّقني

Aynı şey bu yolculuk için de söylenebilir.
ويمكن قول الشيء نفسه لهذه الرحلة بأكملها

Allah'a şirk koşmak bu yolculuk için kötü bir başlangıç.
ان الالحاد بداية سيئة لهذه الرحلة

Beni bu geziye çağırmanın tek sebebi koruyucu rolü yapabilecek olman.
أجل، ما دعوتني لهذه الرحلة الميدانية إلّا لتلعب دور حارسي الشخصيّ.

Bu gezi için elimden geldiğince fazla adam toplamam gerekiyor.
علي أن أخبرك بأن لدي كل الأشخاص الذين أحتاجهم لهذه الرحلة

Bu tatilin bitmesini istemiyorum.
اوه ، لا أريد لهذه الرحلة أن تنتهي

Bu seyahati çok iyi planlamışsınız, Bay Crane.
بالتأكيد خططت لهذه الرحلة بشكل جيد سيد كراين

Ve gidip bu yolculuğu planladın.
ومضيت قدماً ثم رتبت لهذه الرحلة.

Sizi bu yolculuğa hazırlamak ve donatmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız Bayan Cuddy.
سنفعل كل شي بوسعنا واعدادك لهذه الرحلة , سيدة كادي

bu yolculuğa gelmemin sorun olmayacağını düşünüyordum ama...
، لقد اعتقدت حقاً انه لا مانع ...من قدومي لهذه الرحلة ، لكن

bu yolculuğa sen kendi kendini davet ettirdin.
أنت من دعا نفسه لهذه الرحلة

bu yolculuk için ihtiyacın olacak beş şey var.
سوف تحتاجين إلى 5 أغراض لهذه الرحلة

Ve bu yolculuk için Biz bir uzman gerekir . Evet.
وبالنسبة لهذه الرحلة نحتاج إلي خبير.

Bak, babam bu geziye gelmem için beni çok zor ikna etti.
أنت تعلمين، لقد أخد الأمر طويلا لأبي ليقنعني للمجيئ لهذه الرحلة

Baba, bu geziye benimle gelmeni gerçekten istiyorum.
أبي ، أرغب حقاً بمجيئك معي لهذه الرحلة

Bu gezi için fazlasıyla hazırım, eğlenceli olmasa bile.
أنا مستعدة تماماً لهذه الرحلة وهي ليست مسلية حتى

Bankadayken Bu gezi için sadece birkaç yüz doların yeteceğini söylemiştin.
ظننت أنك قلت في البنك بأنك ستسحب فقط بضعة مئات لهذه الرحلة. -كم هذا؟

Bu tatilin bitmesini istemiyorum.
أه ، لا أريد لهذه الرحلة أن تنتهي

Bu seyahati uzun zamandır planlıyordum.
أرجوك، خططت لهذه الرحلة منذ وقت بعيد.

- Yani bu yolculuğu sen mi planladın?
اذن انت خطط لهذه الرحلة ؟ - اجل -

Evet, gerçekten de öyleydi. Ve Anılar Caddesine gezintiyi de çok takdir ettim.
أجل بالفعل، وإنّي ممتنّ لهذه الرحلة للذكريات الخالية