| ona bir şey söylemek zorunda değiliz. Ben onun patronuyum. | Open Subtitles | لسنا بحاجة لأن نقول له شيئاً فأنا رئيسته |
| Bak... eğer ona bir şey olursa, sorumluluk kabul etmem. | Open Subtitles | والآن , إذا حدث له شيئاً أنا غير مسؤول |
| Ama ben ona bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكن لماذا شتمني؟ أنا لم أفعل له شيئاً |
| İlişki yaşıyoruz demesek bile, ona bir şeyler söylemeliyiz, herhangi bir şey. | Open Subtitles | لسنا على علاقه ولكن يجب ان نقول له شيئاً ما |
| Hala ona bir şeyler almak zorundayız. | Open Subtitles | ما يزالُ علينا أن نشتري له شيئاً |
| Ona hiçbir şey söylemedim. Söylemek sana kalmış. | Open Subtitles | لكنني لم أقل له شيئاً في النهاية إنه قرارك |
| Kimse onu görmedi böylece ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لكن لم يره أحد لذلك لن يحدث له شيئاً |
| Sadece ona bir şey söylememem gerekirdi. | Open Subtitles | كان من المفترض ألا أقول له شيئاً |
| Sence o da iyi mi? Demek istediğim ona bir şey göndermeli miyiz? | Open Subtitles | اقصد هل ينبغي ان نرسل له شيئاً ؟ |
| Lukie, rahatlaması için ona bir şey getir. | Open Subtitles | لوكي , اجلب له شيئاً يهدئ من اعصابه. |
| Bay Porter sorular soruyor. ona bir şey söyleme. | Open Subtitles | سيد بورتر يطرح أسئلة ، لا تقل له شيئاً |
| Geçerken ona bir şey söyle. | Open Subtitles | قل له شيئاً عندما يمر علينا. |
| Ben ona bir şey yapmadım ki. | Open Subtitles | أنا لم افعل له شيئاً |
| Lütfen ona bir şey söyleme, tamam mı? | Open Subtitles | لذا ارجوك لا تقل له شيئاً |
| ona bir şey götürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان احضر له شيئاً |
| Ben sadece... ona bir şey getirmiştim. | Open Subtitles | حسناً كنت فقط.. أحضر له شيئاً |
| ona bir şeyler yollayalım o zaman. | Open Subtitles | حسنا، لذا يجب أن نُرسل له شيئاً |
| Dışarı çıkıp, ben de ona bir şeyler alayım. | Open Subtitles | حسناً، سأخرج وأحضر له شيئاً |
| ona bir şeyler vermeliyim. | Open Subtitles | يجب ان أقدم له شيئاً. |
| ona bir şeyler sızdırmanı istiyorum, ne olursa... | Open Subtitles | أريد منك أن تسرب له شيئاً ... أي شيء |
| Yani ona bir şeyler vermeliyiz. | Open Subtitles | لذلك... علينا أن نقدّم له شيئاً |
| Andover cinayeti, önceleri Ona hiçbir şey ifade etmedi. | Open Subtitles | جريمة (أندوفر) لم تعني له شيئاً في البداية |