| Bu yüzden Annene anlatamayız. Hiç kimseye anlatamayız. | Open Subtitles | هذا هو سبب عدم اخبارنا لوالدتكِ و لا يمكننا أن نخبر أيّ شخص |
| Sen üç gündür büyücüye bağlı yaşıyorsun. Bense Annene bağlı olarak 6 yıl yaşadım. | Open Subtitles | أنتِ أمضيت ثلاثة أيام خاضعة لنزوة تلكَ المُشعوذة،و أنا أمضيت 6 سنوات راضخاً لوالدتكِ. |
| Annene beraber olacağımıza inandığını söyledin mi söylemedin mi? | Open Subtitles | هل قمتي أم لا ، بالايحاء لوالدتكِ أنكِ تعتقدين أننا سينتهي بنا المطاف سوياً ؟ |
| - Oh,Ben de tam gidiyordum. - Annenin haberini aldık. | Open Subtitles | كنت مغادرة في الحقيقة - سمعنا ما حدث لوالدتكِ - |
| Alt kattaki acil durum nedeniyle Annenin hastaneye girmesine izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لن يسمحوا لوالدتكِ بدخول المستشفى بسبب حالة الطوارئ بالأسفل |
| annen için senin fonuna erişim kazanmam gerekiyordu ki kazandım ve sonra kendi hayatıma geri döndüğümde seninle Los Angeles'ta karşılaştım. | Open Subtitles | كان يُفترض بي أن أكسب الوصول لصندوقكِ الائتماني. لوالدتكِ, وقد فعلت، وبعدها عدت لحياتي الطبيعية، |
| Anneni tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | فما بالكِ لو حدث ذلك لوالدتكِ ؟ |
| O paltonun Annene ait olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بأن ذاك المعطف مُلك لوالدتكِ ؟ |
| Sonra da Leydi Jervas yemeğe çağırıyor, eğer Annene de uygunsa. | Open Subtitles | الليدي "جيرفاس" طلبت منا تناول الطعام بعدها، إذا كان لا بأس بالنسبة لوالدتكِ |
| Annene olanlar hakkında ne kadar üzgün olduğumu söylemeliyim. Yeminli ifadeni okudum. | Open Subtitles | أنا حزين بشكل عميق لما حصل لوالدتكِ |
| Ryan , Annene bi resim çiz . Lütfen gidip bana bi resim yap , hadi . | Open Subtitles | رايان"، أرجوكِ ارسمي" صورة جميلة لوالدتكِ |
| Annene çiçek getirmeli miyim? | Open Subtitles | ايتوجب عليَ احضار الورود لوالدتكِ ؟ |
| Şimdi Annene daha yakınsın, dinliyon mu? | Open Subtitles | فلتنتبهي لوالدتكِ دوماً أتسمعيني؟ |
| Annene mesaj at, numaranı alsın. | Open Subtitles | ارسلي رسالة لوالدتكِ كي تتعرف على رقمكِ |
| Annene mesaj at, numaranı alsın. | Open Subtitles | ارسلي رسالة لوالدتكِ كي تتعرف على رقمكِ |
| Annenin benimle olmasına o kadar ihtiyacım vardı ki. | Open Subtitles | لقد كنتٌ في حاجةِ لوالدتكِ بدرجةِ فظيعة لكي تظلٌّ بجانبي |
| Annenin sadece bazılarının bildiği bir sırdaşı var. | Open Subtitles | لوالدتكِ مستشارة. القليلون يعرفون بأمرها. |
| Annenin güvenliğini garantiye alabilmemin tek yolu bu | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة لأضمن لوالدتكِ الآمان. |
| Tamam. Buraya oturacağız ve Annenin bize neden olmayacağını açıklamasını dinleyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سنجلس هنا وسنستمع لوالدتكِ وهي تشرح لنا لمَ لا يمكننا ذلك. |
| Belli ki vasıflı birisin ve bunu annen için yapmak isterim. | Open Subtitles | من الواضح إنكِ مؤهلة. و أريد فعل ذلك كإيماءة لوالدتكِ. |
| Ama Jason Dilaurentis'e anlatçakların umarım Anneni küçük düşürecek şeyler değildir. | Open Subtitles | و أتمنى أنكِ تتفهمين "أنه مهما كان ما قلتيه لـ "جيسون ديلاورينتس فهذا ممكن أن ينعكس سوءاً و يسبب الاحراج لوالدتكِ |
| Bu annenindi. | Open Subtitles | ذلكَ كانَ ملكاً لوالدتكِ |