| Üstelik çoğunun da uzuvları yoktur. Yüzüne kim aldıracak ki? | Open Subtitles | و بعضهم لا يمتلكون أطرافاً حتى من سيهتم لوجهك ؟ |
| Bu şekilde düşmanınla göz teması kurarken kafana ve Yüzüne gelen saldırıları engelleyebilirsin. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنكِ صد الهجمات الموجهة لوجهك ورأسك بينما تبقين عينيكِ على خصمك. |
| Patrick'le aranızdakileri biliyorum ve Yüzüne bakarak neden söz ettiğimi anladığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | اعرف بعلاقتك مع باتريك استطيع ان اقول بعد النظر لوجهك انتي تعرفين مالذي اتحدث عنه |
| Bu arada Suratına ne olduğunu ne zaman söyleyeceksin bana? | Open Subtitles | على أى حال، متى كنت ستخبرنى ما الذى حدث لوجهك بحق الجحيم؟ |
| - "911, acil durum nedir?" - Kahretsin, Yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | النجدة, ماذا تكون حالتك الطارئة - اللعنة ماذا حدث لوجهك - |
| Hayır, bok gibiyim ve bir şey yapmışsın sen Yüzüne. | Open Subtitles | ،لا بل أبدو في حالٍ مريعة و أجل قد فعلتِ شيئاً لوجهك |
| Anlamıyorum. Yüzüne ne oldu? Neden kanıyorsun? | Open Subtitles | انا لا افهم, مالذي حدث لوجهك لماذا انت تنزف؟ |
| Çünkü eğer çalıştığım adam seni ele geçirirse o küçük güzel Yüzüne yapacağı şeyi görmek hiç hoşuma gitmez. | Open Subtitles | لأنه اذا أمسكك الرجل الذي أعمل لصالحه، فلن يعجبني ما سيقوم به لوجهك الصغير والجميل |
| Herşeyi biliyor musun? Yüzüne bak! | Open Subtitles | انت لا تعرف اى شىء ابدا أنظر لوجهك |
| Aman Tanrım. Yüzüne bak, bu bir klasik. | Open Subtitles | يا إلهي أنظري لوجهك, إنه كلاسيكي |
| Bu gerginlik Yüzüne yakışmıyor.. | Open Subtitles | هذا العبوس غير مناسب لوجهك اطلاقا |
| Aman tanrım, bebeğim. Yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | يا إلهي يا عزيزي ما الذي حدث لوجهك ؟ |
| Bu gerginlik Yüzüne yakışmıyor.. | Open Subtitles | هذا العبوس غير مناسب لوجهك اطلاقا |
| Şu iğrenç Yüzüne bunlar iyi gelir. | Open Subtitles | لا بد أن يكون جيدا لوجهك المقرف |
| Yüzüne bakıyordum çünkü Yüzünün çok güzel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أنظر لوجهك لأني وجدته جميلاً حداً |
| Artık kimse ayakkabı giymiyor. Denny, zavallı Yüzüne ne oldu? | Open Subtitles | لم يعد أحد يرتدى أحذية- ما الذى حدث لوجهك يا "دينى"؟ |
| Bir kapıdan geçerken birinin beyzbol sopasını Suratına indirip seni gafil avlaması gibidir. | Open Subtitles | إنه يشبه الخروج من الباب الأمامية بينما يحمل أحدهم مضرب بيسبول يضربك به لوجهك على حين غرة |
| Ama senin suçlu Suratına bakınca senin o olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن نظره واحده لوجهك الخبيث عرفت انه انت |
| Yüzünüze ne olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل لى ان اسأل , ماذا حدث لوجهك ؟ |
| Kal, acı çekmeme izin verme. Senin güzel yüzünü görüyorum. | Open Subtitles | إبقي، دعيني أعاني من ألمي وأنا أنظر لوجهك الجميل |
| Bu da onun gibi ama gönderdiğin şey kendi Yüzünün küçük bir resmi. | Open Subtitles | أجل ، بالتأكيد هذا مثله تماماً ، عدا أنك ترسلين صورة صغيرة لوجهك |
| O güzel yüzün gülsün artık. Bak salimen geldim. | Open Subtitles | يمكن لوجهك الجميل أن يبتسم الآن فقد عدت سالماً |
| Ben bir sinirlenirsem senin suratının muayeneden geçmesi gerekir. | Open Subtitles | حسنا", ماذا لو أصبحتُ مزعوجا" مِنك عندها ستحتاج إلى عناية كاملة بما سيحصُل لوجهك |
| 12 yıl, gün doğumundan gün batımına senin o soğuk suratını seyrettim. | Open Subtitles | اثنتا عشر عاما، مع كل شروق شمس ومغربها، اضطر للنظر لوجهك المتبلد |
| Yüzündeki ifadeye bakacak olursak fast food restoranının servis penceresinde yan yana duracağız. | Open Subtitles | بالنظر لوجهك ..أعتقد أن أنا و أنتى سوف يلقون بنا من النافذة جنبا إلى جنب |
| Şu küçük surata bak. | Open Subtitles | انظر لوجهك الجميل .. |
| Meymenetsiz suratın, kemirgen beynin ve biçimsiz vücudun için de özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لوجهك شبيه الماعز و دماغك بحجم القارض و جسمك الغريب |