| Skysurfing ayağa takılan bir sörf tahtası ile yapılan skydiving. | TED | والتزلج الهوائي بإستخدام لوح تزلج في الأقدام |
| Polis şimdi üzerinde sörf tahtası olan. son model bir Kamoro süren şüphelileri görmüş olabilecek birilerini arıyor. | Open Subtitles | الشرطة الأن تبحث عن أي خيط يقودهم لمن يتعرف على المشتبهين الذين يقودون سيارة كمارو تحمل لوح تزلج في الأعلى |
| İnsana benziyordu ama her tarafı gümüşle kaplıydı ve sörf tahtasına benzer bir şeyin üzerinde uçuyordu. | Open Subtitles | إنه يبدو و كأنه رجل لكنه مغطى بالكامل بالفضة و يطير على شيء يشبه يشبه لوح تزلج من نوع ما |
| İnsana benziyordu ama her tarafı gümüşle kaplıydı ve sörf tahtasına benzer bir şeyin üzerinde uçuyordu. | Open Subtitles | بدا مثل رجل، لكنه مغطى بالكامل بالفضة وهو يطير على، مثل... شيء مثل لوح تزلج... أعرف أن هذا يبدو جنوناً |
| Sandy ve çocukları getir, sörf tahtanı ben getireceğim. | Open Subtitles | أحضر "ساندي" و الأطفال و سأحضر لوح تزلج لك |
| Önce kaykay yapan kartaloz bir çukulata sandım seni. | Open Subtitles | أتعلمين , للوهلة الاولى ظننتك زبيبة قديمة تركب لوح تزلج |
| Pasifik taraflarında kaykaya binen iki koca hamster görülmüş. | Open Subtitles | استلمنا للتو تقريراً عن اثنين من الهامستر تركب لوح تزلج على المحيط الهادئ |
| Sponsorsuz profesyonel kaykaycı gibi giyinen bir yetişkin mi olmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أنّ تكون رجل ناضج ، الذي يرتدي مثل لوح تزلج مهُمل لـ محترف |
| Ülkedeki bütün sörf tahtalarının buna ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | كل لوح تزلج في الوطن سيحتاج واحد حسنا أنت ستحتاج واحدة |
| Kendine bir sörf tahtası alıp okyanusun ortasına gitmeni ve ortadan kaybolmanı istiyorum. | Open Subtitles | ,أريدك أن تشتري لوح تزلج .لتذهب إلى وسط المحيط و تختفي |
| sörf tahtası bunun için biçilmiş kaftan. | Open Subtitles | لوح تزلج ربما يفيد كأي شيء آخر |
| Kim bedava sörf tahtası ister? | Open Subtitles | من يريد لوح تزلج مجاني؟ |
| sörf tahtası mı? | Open Subtitles | ما هذا ؟ لوح تزلج على الماء ؟ |
| Kafamı bir sörf tahtasına çarptım. | Open Subtitles | تعرفين، ضربت رأسي إلى لوح تزلج |
| Sandy ve çocukları getir, sörf tahtanı ben getireceğim. | Open Subtitles | أحضر "ساندي" و الأطفال و سأحضر لوح تزلج لك |
| Geçen ay öğrenci birliği, kaykay yapan bir köpek videosu yolladı. | Open Subtitles | الشهر الماضي, صديقي في جمعية إخاء أرسل لي بريداً لكلب "دهشند" يركب على لوح تزلج |
| Orada kaykay yapan Şirine var. | Open Subtitles | هناك (سنفورة) تركب على لوح تزلج |
| Ağabeyini kaykay gibi giydirip bir kaykaya bağlayıp ağaçlıklı bir yoldan aşağı doğru fırlatıyorsun. | Open Subtitles | الأخ، أنت بتحط عليه لوح تزلج و تثبت اللوح عليه و بعدين تزقه لتحت فى طريق مستقيم |
| - Ben kaykaycı olmak istiyorum. | Open Subtitles | - نعم - أريد أن أكون لوح تزلج |
| Ülkedeki bütün sörf tahtalarının buna ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | كل لوح تزلج في الوطن سيحتاج واحد |