| Becker'in yine ilk adı Anton olan babası... aynı yıl Nazi Propaganda Bakanlığı'na katılmış. | Open Subtitles | ووالد بيكر واسمه الأول أيضا أنتون انضم لوزارة الدعاية النازية في نفس العام |
| Demek istediğim, teknik olarak, evet, yapabilirim ama bu Savunma Bakanlığı'na ait. | Open Subtitles | أعني, تقنياً, أجل, ربما أستطيع, لكنه ينتمي لوزارة الدفاع. |
| Paul, Adalet Bakanlığına Zodiac soruşturmasında yetkilerin sana devredilmesi için yazı yazdın mı? | Open Subtitles | بول، كتبت لوزارة العدل وطلبت ان تكون مسؤول عن قضية الزودياك؟ |
| Bu Savunma Bakanlığının gizli bir projesinin kod adıydı. | Open Subtitles | إنّه الاسم المستعار لمشروع مراقبة تابع لوزارة الدفاع |
| Savunma Bakanlığı'nın bağlantısı rolünde bulunarak... bugünkü karar alma süreçlerinde yer aldınız. | Open Subtitles | بصفتكِ وسيطة لوزارة الدفاع هنا فقد شاركتِ في اتخاذ القرار هنا اليوم |
| bakanlık'a göndereceğim dosyanın hazırlığı için... cok ciddi sunucu kullanımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | اريد أن يكون لدي إمكانية الدخول على السيرفر لاكمال تقرير لوزارة الدفاع |
| Az önce Savunma Bakanlığı'na bilgi veriyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أوصِّل هذه المعلومات لتوى لوزارة العدل |
| Şimdi, Savunma Bakanlığı'na göre, havaalanından çalınan Sentox-6 sinir gazı az önce gördüğümüz gazdan çok daha ölümcül. | Open Subtitles | الان، طبقاً لوزارة الدفاع هذا الغاز المسروق من المطار هو أكثر فتكاً من الغاز |
| Nükleer bombalar üzerinde yaptığı iş hakkında Savunma Bakanlığı'na rapor göndermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | اضطر لإرسال ملف لوزارة الدفاع عن العمل الذى فعله عن القنابل |
| Ama senin hakkındaki kararı verme işini Adalet Bakanlığı'na bırakıyorum. | Open Subtitles | لكن سأترك الأمر لوزارة العدل لتحدد دورك فى هذا |
| Şube'nin şefini Dışişleri Bakanlığı'na getiren mesele nedir. | Open Subtitles | ما العمل الذي يجلب رئيس القسم التاسع لوزارة الشؤون الخارجيّة؟ |
| Bunu resmi yollarla Dışişleri Bakanlığı'na şikâyet edeceğim. | Open Subtitles | سأُقدّم شكوى رسميّة لوزارة الشؤون الخارجيّة. |
| Adalet Bakanlığına gönderilecek. | Open Subtitles | فسيرُسل ملف بياناتٍ بجميع الأسماء والصفقات المصرفية لكل أولئك المتورطين لوزارة العدل |
| Yarın hepimiz İçişleri Bakanlığına gideceğiz, Bakanla konuşacağız, köpekler gibi ölmek istemediğimizi söyleyeceğiz! | Open Subtitles | غدا سنذهب جميعا لوزارة الداخليه ونخبر الوزير بأننا لا نود الموت كالكلاب |
| Dışişleri Bakanlığına göre günü geçmiş faturalarla doluymuş. | Open Subtitles | وفقا لوزارة الخارجية، كان مليئا بفواتير قديمة، |
| Şey, eğer iyileştirmeyi bırakırsan.... ...Dışişleri Bakanlığının iadenle ilgili savaşması için bir sebep kalmaz. | Open Subtitles | حسناً , إذا توقفت عن الاشفاء لن يكون هناك سبب لوزارة الداخليه لعدم تسليمك |
| Şey, eğer iyileştirmeyi bırakırsan.... ...Dışişleri Bakanlığının iadenle ilgili savaşması için bir sebep kalmaz. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، أَعْني، إذا توقّفُت عن الشَفَاء إذاً ليس هناك سبب لوزارة الخارجيةِ لمعارضه التسليمِ |
| Bu ABD Tarım Bakanlığı'nın porsiyon büyüklüğü, bu küçük ufak şey. | TED | هذا هو حجم الحصة الغذائية لوزارة الزراعة الأمريكية , هذا الصغير جداً |
| Dışişleri Bakanlığı'nın Stratejik Anali Birimi'ne git. | Open Subtitles | أريدك أن تقوم بزيارة وحدة التحليل الإستراتيجي لوزارة الخارجية. |
| bakanlık görevlisi bir karakter hakkında yazıyorum. | Open Subtitles | أنا احــاول الكتابة عن شخــصية تعـمل لوزارة المعـاشـات التقاعديــة |
| O adam Savunma Bakanlığı için çalışıyordu Ajan Mulder. | Open Subtitles | الرجل عمل لوزارة الدفاع, أيها العميل مولدر. |
| Görüyor musunuz? Ancak Finans Bakanı, Finans Bakanı`nın Daimi Sekreteri, bana yazıp, bu bilginin de muaf tutulduğunu söylediler | TED | فهمتم؟ لكن وزارة المالية، الأمين الدائم لوزارة المالية، كتب لي وقال لي، أن المعلومات معفاة أيضا. |
| Yığının en dibine koyabilirim ama geliştirme departmanına da bir kopyasını bırakmıştır. | Open Subtitles | يمكنني أن أضعه في أسفل كومة الأوراق ولكنني متأكّدة أنه قدم نسخة لوزارة التنمية |
| O, yıllardır iklim ve enerji Bakanlığı için üretim malzemesi oldu. | Open Subtitles | لسنوات انه ينتج المواد لوزارة المناخ والطاقة |