| Los Angeles'ta ki Çocuk Hastanesinden daha büyük bir iş teklifi aldı. | Open Subtitles | لتوه تلقى عرض وظيفه عظيمه في لوس آنجلوس.. في مستشفى الأطفال هناك. |
| Cinayet 21 yılı aşkın bir süre önce gerçekleşmişti, 18 Ocak 1991'de, küçük bir banliyöde Lynwood California'da Los Angeles'ın birkaç mil güneydoğusunda. | TED | حدثت الجريمة قبل ٢١ عام، ١٨ يناير ١٩٩١، في القرية الصغيرة لينوود في كاليفورنيا، التي تقع جنوب شرق لوس آنجلوس. |
| Bebekleri büyümüş... ve Los Angeles veya başka bir yere taşınmış. | Open Subtitles | صغارهم قد كَبروا و ذهبوا إلى "لوس آنجلوس" أو مكان آخر |
| LAPD, kaçtıkları minibüsü LA Havaalanında buldu ama bütün izleri temizlemişler. | Open Subtitles | لقد وجدت شرطة الولاية السيارة المستخدمة للهرب في المنفذ الدولي بـ لوس آنجلوس ولكنَّها لم تحتوي على بصمةٍ واحدة |
| Los Angeles kulesi, burası Transworld 22-H. | Open Subtitles | برج تحكم لوس آنجلوس معكم الطائرة 22 الثقيلة |
| Kocası, Los Angeles'taki 4400 Merkezi için arsa bağışlamak istiyor. | Open Subtitles | مستعد للتبرع بملغ كبير لمركز الـ 4400 هنا في لوس آنجلوس |
| Ve bir tane de Los Angeles'da Star Wars hayran kulübü var. | Open Subtitles | وأحد نادي معجبين سلسلة حرب النجوم بـ لوس آنجلوس. |
| Bir gün 12 votka tonikten sonra bir uçağı Los Angeles'a uçurdum. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام بعد 12 كأس من الفودكا قدت طائره إلى لوس آنجلوس |
| En iyi arkadaşım Josef, Los Angeles'da yaşayan en yaşlı vampirlerden biridir. | Open Subtitles | صديقي يعقوب واحد من مصاصي الدماء القدامى في لوس آنجلوس |
| Ama bunlar kötü adamları Los Angeles'tan attılar. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الرجال هم المسؤولون عن الإيقاع بنصف الأشرار في لوس آنجلوس. |
| 2005'te şüphelimizin izini tekrar bulduk, bu sefer Los Angeles'ta. | Open Subtitles | في 2005 حصلنا على فرصة اخرى مع الجاني هذه المرة في لوس آنجلوس |
| Kendi tıpasını, Los Angeles'taki kadınların üstüne açacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنه سوف ينزع السدادة عن نفسه على كل نساء لوس آنجلوس |
| Yarbay Harris'in öbür gün Los Angeles Ulusal Mezarlığında yapılacak olan cenaze töreni için geldi. | Open Subtitles | حسناً, إنَّها متواجدةٌ هنا من أجل حضورِ مراسمَ دفنِ الكابتن هاريس بعد يومين في مقبرةِ لوس آنجلوس الوطنية |
| Simmons'ın arama geçmişi onu Los Angeles'ta bulunan bir El Kaide sempatizanı olan Karim Mubar'a bağlıyor. | Open Subtitles | إنَّ تاريخ مكالمات سيمونز يربطه بـ كريم موبار وهو متعاطفٌ معروفٌ مع القاعدة هنا في لوس آنجلوس |
| Bir kızın Los Angeles'te sıcak kalması için ihtiyacı olan tek şey esnek görünüş. | Open Subtitles | أتظن أن الفتيات في لوس آنجلوس يبحثن عن الدفء؟ تملك نظرة خاصة للأمور |
| Anthony Allen adında biri geçen cumartesi gecesi Los Angeles'ta öldürüldü. | Open Subtitles | رجل يُدعى آنثوني آلن قُتل الأسبوع الماضي بـ لوس آنجلوس |
| Size söylüyorum, öldürüldüğü gece Los Angeles'ta değildim. | Open Subtitles | أنا أخبرك أنني لم أكن متواجداً بـ لوس آنجلوس ليلة موته |
| LA Havaalanını kontrol ettim o uçakta başka birileri bulabilir miyim diye. | Open Subtitles | وقد قررتُ إعتباراً لذلكـ تفحص أمنِ مطارِ ولايةُ لوس آنجلوس لأرى إن كان هنالكـَ المزيدُ منهم على متنِ تلكـَ الرحلة |
| - LA'a mahsus bir şey mi? | Open Subtitles | أهذا أمــر يخص سكان مدينة "لوس آنجلوس" ؟ |
| Eğer LA'de olduğunu biliyorduysalar onun peşinden gitmek için bir saniye bir tereddüt etmezlerdi. | Open Subtitles | لذلكـ إنْ علموا بمكانِ تواجدهِ في "لوس آنجلوس" فحينها لن يترددوا ولو للحظةٍ واحدة |
| Los Angelas'ta yapacak çok işim var. | Open Subtitles | أنتَ تعلم, لدي الكثير من الأشياء التي يجب أن أهتم بها في لوس آنجلوس |
| Camları siyah olsun ve deposu dolu bir C-5 kargo jeti LAX'de bizi bekleyecek. | Open Subtitles | و طائرةَ شحنٍ "سي 5" ملأى بالوقود بانتظارنا في مطار "لوس آنجلوس" |