| Marvin Hinton diye ölü bir adamla. namıdiğer Frederick Leclair. | Open Subtitles | مع رجل ميت يدعى (مارفن هينتون) والمعروف أيضا بـ(فريدريك لوكلير). |
| Hepsini alın Bay Leclair. Tüm reyonu alın, olur mu? | Open Subtitles | بكل الوسائل سيد (لوكلير) لما لا تنقل كل الإكسسوارات ؟ |
| Frederick Leclair'e her zamanki yemek siparişi. | Open Subtitles | -توصيل عشاء منتظم إلى (فريدريك لوكلير ). |
| Ayrıca diyor ki, bu reklamlar, Heather Locklear'a çakmasına da engel değilmiş. | Open Subtitles | و هو أيضا يقول أن دعاية الفياجرا لن تضر حملته للنيل من هيذر لوكلير |
| Heather Locklear ve Third Eye Blind'ın salı günü Conan'la sahnede olacağını söyle. | Open Subtitles | " أخبرهم أنني سأحضر برنامج " كونان الثلاثاء " مع " هيذر لوكلير " و " أعمى العين الثالثة |
| Bay Leclair'e yarınki vitrin için yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | قلت للسيد (لوكلير) أني سأساعده بتزيين النافذة غداً. |
| Senin Bay Leclair kötü etkilenmiş değil mi? | Open Subtitles | يتقبل الأمر بصعوبة, السيد (لوكلير) خاصتكِ؟ |
| Deriler içinde bir kadın ilginizi çekmez mi Bay Leclair? | Open Subtitles | سيدة بالجلد , أهذا جذاب ٌ هذا سيد (لوكلير)؟ |
| Yarınki vitrin için Bay Leclair'e yardım edeceğime söz verdim. | Open Subtitles | قلت للسيد (لوكلير) بأني سأساعده بالنافذة لأجل غداً. |
| Bayan Towler, erkek reyonuna gidip Bay Leclair için 100 çift ayakkabı isteyin. | Open Subtitles | آنسة (تاولر) اذهبي للقسم الرجالي واطلبي منهم 100 زوج احذية للسيد (لوكلير). |
| Bir şey olmaz.. - Size bir şey olmaz Bay Leclair. Sizin ne zaman işe gittiğinizin önemi yok. | Open Subtitles | انه لا بأس من ناحية السيد (لوكلير) لا يهم بأي وقت تأتي به. |
| Bu aksesuarlar Bay Leclair'in işine çok yarayacak. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد (لوكلير) سيرى أن هذه الإكسسوارات مفيدة للغاية. |
| - Cidden Bay Leclair, bizden sizin işinizi yapmamızı bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | حقاً سيد (لوكلير) لا يمكن أن تتوقع منا أن نقوم بعملك |
| - bay Leclair. Hoşgeldiniz. Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | سيد(لوكلير) من دواعي سروري دائماً، ما أحوال سير الأمور ؟ |
| Hinton, namıdiğer Leclair. | Open Subtitles | (هينتون) والمعروف أيضا بـ(لوكلير). |
| Senin Bay Leclair baya kötü olmuş değil mi? | Open Subtitles | -يتقبله بصعوبه سيدكِ (لوكلير)؟ |
| O Benim Bay Leclair'im değil. | Open Subtitles | انه ليس السيد (لوكلير) خاصّتِي. |
| Bay Leclair, oğlumu getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | سيد (لوكلير) شكراً لك لإعادته. |
| Ajan Locklear, kuzey tarafın giriş yapıyor. | Open Subtitles | "العميلة (لوكلير)، بدء تنفيذ الجانب الشمالي" |
| Heather Locklear 1987'deki hali, burada ne yapıyorsun? Ne? | Open Subtitles | هيذر لوكلير" عام 1997 ماذا تفعلين هنا؟" (ممثلة شقراء شهيرة) |
| Bahse varım Heather Locklear'dır çünkü onun Missouri ziyaretini okumuştum. | Open Subtitles | أراهن أنها (هيذر لوكلير) لأني قرأت أنها زارت (ميزوري) ذات مرة |