| Ama eğer o olmasaydı, şu anda Centaurlar hayatta olmayacaklardı. Kaleipus, arkadaşların, hepsi gitmiş olacaklardı. | Open Subtitles | لكن لولاه لكان القناطير في عداد الأموات الآن |
| O bana ben çocukken çok iyi baktı eğer o olmasaydı ben ölmüştüm. | Open Subtitles | لقد تولى رعايتي عندما كنت صغيرة لولاه لكنت الآن ميتة |
| O olmasaydı sıradan şeylere hapsolurdum duygularım da incelmezdi. | Open Subtitles | لولاه كانت كل أفكاري و مشاعري ستنصب على أشياء عادية |
| Emin olduğum şey kaçmamıza yardım ettiği, ve o olmasa oradan asla çıkamayacağımız. | Open Subtitles | ما انا متأكده منه انه ساعدنا على الهرب و لولاه ما كنا سنخرج من هناك |
| -Çocukluğumdan beri benimle ilgilendi. O olmasa, çoktan ölmüştüm. | Open Subtitles | لقد تولى رعايتي عندما كنت صغيرة لولاه لكنت الآن ميتة |
| Grup davasız Onsuz var olmaz. Masada bir yeri hak ediyor. | Open Subtitles | تصنيف القضية لم يكن ليوجد لولاه هو يستحق مقعد على الطاولة |
| Eğer o olmasaydı, hâlâ Galactica'nın hücresinde olurdum. | Open Subtitles | لولاه كنت لا أزال موجودة حتى الآن بالسجن |
| Eğer o olmasaydı, halen Galactica'da hapis hücresinde olacaktım. | Open Subtitles | لولاه كنت لا أزال موجودة حتى الآن بالسجن |
| O olmasaydı, Patty bugün olduğu yerde olamazdı. | Open Subtitles | لم تكُن لتصِل إلى ما وصلت إليه اليوم لولاه |
| Eğer o olmasaydı diğer doktorun beni öldürebileceğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه لولاه كان المتطفل المنزلي سيقتلني |
| Eğer öyle bir karakterde olmasaydı, sana veda etme şansım olmayacaktı. | Open Subtitles | و لولاه لما سنحت لي الفرصة بأن أقول وداعاً |
| O olmasaydı, o adadan kimse sağ çıkamazdı. | Open Subtitles | لم ليكن لشخص أن ينجو في تلك الجزيرة لولاه |
| Evet. Yani, götürmem gerekti. O olmasaydı bunu yazamazdım, değil mi? | Open Subtitles | نعم، كان يجب أن أفعل لولاه ما كان، صحيح؟ |
| Eğer o olmasaydı daha fazla Amerikalı ölmüş olurdu bugün. | Open Subtitles | الكثير الكثير من الأمريكيين كانوا سيموتون اليوم لولاه. |
| Onun için olmasa o dağdan aşağıya inemezdim. | Open Subtitles | وأعلم يقينًا أنني ما كنت لأستطيع الوصول لسفح الجبل لولاه |
| Gücümden vazgeçtiğimi yazdı ama o olmasa bunu asla yapamazdım. | Open Subtitles | كتب أن أتبرَّأ من عنفوان قوتي، خيارٌ لما عهدته يومًا لولاه. |
| Bay Farazmand, kendisi olmasa gerçeğin ortaya çıkamayacağını yazmış. | Open Subtitles | السيد" فرازمند"يدعيأن الحقيقة.. لم تكن لتظهر لولاه .. |
| O iyi bir herif. O olmasa içlerine sızamazdım. | Open Subtitles | انه رجل طيب ، لم أكن لأدخل العمل لولاه |
| Long Beach iyi birisi. O olmasa içlerine sızamazdım. | Open Subtitles | انه رجل طيب ، لم أكن لأدخل العمل لولاه |
| Buradan sadece Onsuz tüm bunların imkansız olacağı adama seslenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقوم بتحية الرجل الذي لولاه لأصبح كل هذا مستحيلاً أين هو؟ |
| Ve o olmasaydı ...bugün burada oturuyor olmazdım. | Open Subtitles | -وما كنتُ لأجلس هنا اليوم لولاه -لا حاجة لرفع أصواتنا هنا أعتقد أنّنا جميعاً نرغب بإنجاز ذات الأمر |
| Ama başlamadan önce, alkışlamamız gereken birisi var ki o olmasaydı bu gece biz burada olmazdık. | Open Subtitles | لكن قبل أن يبدأ ...أعتقد أننا يجب أن نصفق للرجل الذي لولاه لما كنا هنا الليلة |