| Hepimiz, Eğer şanslıysak, yaşlanırız. | Open Subtitles | نحن جميعاً، لو كنا محظوظين سنكبر حتى الشيخوخة، |
| Eğer şanslıysak yaratık çocuğa ne olduğunu bilen biridir. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فهو يعر ما حدث للفتى الوحش ذلك |
| Eğer şanslıysak, suç mahalline geri dönen heyecanlı birinin peşindeyizdir belki de. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فأننا نتعامل مع شخص... يشعر بالإثارة بالعودة إلى مسرح الجريمة. |
| Özel bir yapım çıkarsa nereden satın aldıklarını bulabiliriz. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فهي مادة غير مألوفة في المجال ويمكننا تتبع عملية البيع |
| - Şanslıysak içerdedirler. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين سنجدهم بالداخل |
| Psişik bir projeksiyon olarak, evet Eğer şanslıysak. | Open Subtitles | ، كإسقاط نفسي ، هذا صحيح لو كنا محظوظين |
| Yani Eğer şanslıysak, yaklaşık 1 saatimiz var. | Open Subtitles | لذا لو كنا محظوظين فإن لدينا ساعة |
| Ve Eğer şanslıysak, çok şanslıysak Raul'un; | Open Subtitles | وربما لو كنا محظوظين لو كنا محظوظين جدا |
| - Eğer şanslıysak çok uzaklara. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فهو بعيد |
| Yani, Eğer şanslıysak yumurtalığı almak için yaklaşık 3 saatimiz var. | Open Subtitles | ذلك يعني, لو كنا محظوظين لدينا حوالي 3 ساعات لنفك التواءه , أو,... . |
| Eğer şanslıysak. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين |
| Özel bir yapım çıkarsa nereden satın aldıkarını bulabiliriz. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فهي مادة غير مألوفة في المجال ويمكننا تتبع عملية البيع |