| Eğer bu şey tedavi edilmezse belki birbirimizi bir daha asla göremeyeceğiz. | Open Subtitles | لو هذا الشيء ليس له من علاجٍ، فلن يرى أحدنا الآخر مُجدداً. |
| Tamam, Kaptan. Eğer bu ejderha değilse ne? | Open Subtitles | حسنا يا كابتن لو هذا ليس تنينا ، إذن ما هو ؟ |
| Eğer bu adam hala bu işle uğraşıyorsa şu anda çalıların arasında olmalı. | Open Subtitles | لو هذا الفتي لازال يفكر فالمهمة مستمرة اللعين في الشجيرات الان |
| Beraber olmamızın en iyi yolu buysa, beraber olmamızın en iyi yolu... | Open Subtitles | لو هذا الطريقُ الوحيدُ نحن يُمكنُ أَنْ نَكُونَ سوية هذا الطريقُ الوحيدُ نحن يُمْكِنُ أَنْ نكُونُ سوية |
| Eğer o site 20 insanın Promisin almasına sebep olursa, 10 tanesi hayatını kaybedecek. | Open Subtitles | لو هذا الموقع ألهم 20 شخصا باخد البرومايسين منهم سوف سوف يموتون10 |
| Eğer bu durum söz konusu olursa... neden olmasın? | Open Subtitles | لو هذا كان حقيقياً فلماذا إذن لم تمت أو أحداً من نزلاء المصحة |
| Yani Eğer bu gezegen işlerine yaramazsa, yollarına devam edeceklerini umuyorsunuz öyle mi? | Open Subtitles | أنت تتمنّى ان لو هذا العالم غير جيّد إليهم،سينتقلون؟ |
| Eğer bu meclis bankamıza vergiyi onaylamazsa... | Open Subtitles | لو هذا التصويت رفض فرض الضريبة الجديدة على مصرفينا |
| Bu benim görevim. Eğer bu size fazla geliyorsa--bunu anlarım. | Open Subtitles | هذا واجبي لو هذا كثير عليكم، فأنا متفهم لموقفكم |
| Eğer bu adam avukat çağırmayı düşünürse, yandık. | Open Subtitles | لو هذا الرجل يفكر في الأتصال بمحامي ، فستفشل حيلتنا. |
| Eğer bu adam avukat çağırmayı düşünürse, yandık. | Open Subtitles | لو هذا الرجل يفكر في الأتصال بمحامي ، فستفشل حيلتنا. |
| Eğer bu olay yayılırsa bir şey yapmak istediğinde adamın teki gelip kendisini bir boruya kelepçeleyecek. | Open Subtitles | لو هذا تسرب كل مرة تريدين أن تفعلي شيئاً شخص ما سيأتي إلى هذا المكتب |
| - Eğer bu şey patlarsa, seninde olmanı istemiyorum. - hayır, burada kalıyorum. | Open Subtitles | لو هذا الشئ انفجر , لا اريد لا , انا باق هنا |
| Eğer bu kulüple alakalı bir durumsa ve yeni şerifi bunun içine dahil edersen herkesin canı yanar. | Open Subtitles | لو هذا من عمل النادي سيتدخل الشريف الجديد والكل سيتأذى |
| Eğer bu işe yararsa, bale eteği ve pembe çorap giyeceğim. | Open Subtitles | لو هذا التفاوض أجدى فسأرتدي تنّورة قصيرة وجوربًا نسائيًّا ورديًّا. |
| Eğer bu sezon yayınlansaydı, televizyon tarihindeki ilk geyliği bilinen kişi ben olacaktım. | Open Subtitles | لو هذا عرض سوف اكون اول شخص يعلن انه شاذ في التلفزيون |
| Eğer bu doğruysa ejderhalar ne kadar zaman birbirlerine kin duyuyorlar? | Open Subtitles | لو هذا صحيح,كم المده التى تدوم فيها العداوه بين التنانين؟ |
| Eğer düşündüğün buysa, paranın nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أين هو المال لو هذا ماتفكر فيه |
| Ama elbette Lordum. Eğer isteğiniz buysa ben de ona göre davranacağım. | Open Subtitles | ولكن بالطبع، لو هذا ما تريده يامولاس سأفعله |
| Eğer o şey ana muhalefetse, o zaman tüm sistem manasız gözükür. | Open Subtitles | لو هذا الشىء هو المنافس الوحيد سوف يكون النظام سخيفا |
| Bu fincan tabağı bir zaman makinesi ise; önce ikimiz gideceğiz. | Open Subtitles | لو هذا الصحن حقًّا آلة زمن فأنت وإيّاي سنذهب أوّلًا. |
| Eğer buyatak yeni değilse, Nasıl oluyor da üzerinde naylon oluyor? | Open Subtitles | لو هذا السريرِ لَيسَ بجديدَ، اذا كيف جاءُ بلاستيك على المفرشِ؟ |
| Öyleyse, bir düzine kadını o öldürdü demektir. Kısa saçlı, esmer fahişeler. | Open Subtitles | لو هذا صحيح، أنه قتل دستة من النساء، قصيرات الشعر، سمراوات، عاهرات |
| Kurtarılmam, Klaus'un sevdiğim herkesi öldüreceği anlamına geliyorsa, istemiyorum. | Open Subtitles | ليس لو هذا سينطوي على قتل (كلاوس) لكلّ من أحبّ. |
| Eğer seni daha iyi hissettirecekse, bitince lolipop vereceğim. | Open Subtitles | لو هذا سيجعلك تشعر أفضل ستحصل على مصاصة بعد الفحص |