| Savaşın parçaladığı Libya'nın barışa ulaşmak için umutsuzca ihtiyacı olan idealler bunlar olmalı. | TED | هذة هي المثل التي مزقتها الحرب في ليبيا في حاجة ماسة لتحقيق السلام. |
| Libya'dan geçmeye çalıştığımızda eğer orada yakalanırsak bizlere ne olduğunu biliyor musunuz? | TED | هل تعلمون ماذا يحدث لنا عندما نحاول عبور ليبيا ونحن مسجونون هناك؟ |
| Bu kadarcık bir direnmeyle bizi Libya'dan kovabileceğinizi düşünmediniz herhalde. | Open Subtitles | لا أظنك كنت تسعى لأن تخرجنا من ليبيا أليس كذلك؟ |
| Kaddafi'nin zorba rejimine karşı bir devrim başlatmak ve bir öfke günü çağrısı yapmak için Libya içinde ve dışındaki birçok Libyalı ile güç birliği yaptım. | TED | تعاونت مع العديد من الليبين داخل و خارج ليبيا للدعوة من أجل يوماً للغضب و لبدء ثورة ضد نظام القذافى الإستبدادى. |
| 150 metre, Labia, 150 metre! | Open Subtitles | خمسمائة قدم ( ليبيا ) خمسائة قدم |
| Doğu Sudan, Libya ve Orta Doğuya gönderme çabalarımız anlamakta değil. | Open Subtitles | وفي ليبيا وفي الشرق الأوسط فرصةً للعيش في سلام وازدهار وديموقراطية |
| Rory Stewart: Pekala, bence Libya var olan klasik bir sorunu teşkil ediyor. | TED | روي ستيورات : أعتقد أن ليبيا هي مشكلة كلاسيكية |
| Libya ve Afganistan'a yapılan askeri müdahalelerin gerekli olduğuna inanan insanlardan biriyim. | TED | حدث وان امنت ان التدخل العسكري في ليبيا كان ضروريا والتدخل العسكري في افغانستان كان ايضا ضروريا |
| Bu yüzden Avustralya, Rusya, Libya, Kazakistan gibi ülkeler yenilenebilir üretim için en iyi arkadaşlarımız olabilir. | TED | لذا بلدان مثل أستراليا، روسيا، ليبيا و كازاخستان من الممكن أن يكونوا أفضل الأصدقاء في الطاقة المتجددة |
| Ailem 1980'li yılların başında Kuzey Afrika, Libya'dan Kanada'ya geldi ve ben 11 çocuğun ortancasıyım. | TED | انتقل والديّ من ليبيا في شمال افريقيا لكندا في أوائل سنة 1980. وأنا الطفلة الوسطى من بين 11 طفلًا. |
| Unutmayın, daha önce Libya'ya sadece tatil için gittim ve yedi yaşında bir kız için büyülü bir yerdi. | TED | تذكروا، لم أذهب قطّ إلى ليبيا في عطلة، وكطفلة في السابعة من عمرها، كان ذلك كالسحر. |
| 2012 ve 2013 yıllarında, organizasyonum Libya'daki en yaygın kampanyaya liderlik yaptı. | TED | في 2012 و2013، قادت منظمتي واحدة من أكبر وأكثر الحملات انتشارا في ليبيا. |
| Mesajı değiştirerek, Libya'da kadın haklarını destekleyen alternatif bir anlatım sağlayabildik. | TED | وعن طريق تغيير الرسالة كنا قادرين على توليد رواية بديلة دعمت حقوق النساء في ليبيا. |
| Bu Kaddafi'nin düşüşünden sonraydı, ama Libya tam bir iç savaşa dönüşmeden önceydi. | TED | كان هذا بعد سقوط القذافي، ولكن قبل أن تتحوّل ليبيا إلى حرب أهليّة شاملة. |
| Siz bizzat bu durum hakkında ve örneğin Libya'nın çöküşünün sonuçları hakkında uyarmıştınız, yine de Avrupa tamamen hazırlıksız gözüküyordu. | TED | كنت قد أخذت حذرك بنفسك من الموقف وعن العواقب بسقوط ليبيا على سبيل المثال، ومع ذلك يبدو أن أوروبا لم تكن مستعدة تماما. |
| Sizinle Libyalı genç bir kadın olarak konuşuyorum, Libya iç savaşın ortasında olan bir ülke. | TED | أنا أتحدث إليك كامرأه شابة من ليبيا. دولة في وسط أحداث حرب أهلية |
| Komandoların Lideri Libyalı bir delegeyi vurdu. | Open Subtitles | رئيس الكوماندوز أطلق النار على مندوب "ليبيا". |
| Komandoların Lideri Libyalı bir delegeyi vurdu. | Open Subtitles | رئيس الكوماندوز أطلق النار على مندوب "ليبيا". |
| Onun adı Klitorya Labia. Adı bu. | Open Subtitles | ـ اسمها (كلايتوريا ليبيا) |