"ليتخلص" - Translation from Arabic to Turkish

• kurtulmak için
• kurtulması

Şimdiyse benden kurtulmak için tek ihtiyaç duyduğu senin iznindi.
و الآن الشي ءالوحيد الذي احتاجه ليتخلص مني هو موافقتك

Frank Pentangeli, Rosato kardeşlerden kurtulmak için iznimi istedi. Reddedince, beni öldürtmeye çalıştı.
فرانك بنتيجيلى زرانى و طلب اذنى ليتخلص من الأخوين روزاتو

Peşine takılanlardan kurtulmak için... en az altı kez araba değiştirmesi gerekiyordu.
نيكي لم يستطع حتى الخروج من دون تغيير السيارات 6 مرات ليتخلص من مراقبية

Ya cesedi aside ondan kurtulmak için değil de...
ماذا عن وضع الحثة في الحمض ليس فقط ليتخلص منها ولكن

Dünyanın Rod Garrett'tan kurtulması 7 yıl sürdü ve 15 dakika sonra yeni biri onun yerini almak üzere ortaya çıktı.
لقد استغرق العالم 7 سنوات ليتخلص من رود غاريت و بعد 15 دقيقة يظهر واحد جديد ليحل محله

Öyleyse, yüzlerini ve de isimlerini bilmediği FBI ajanlarından kurtulmak için, ne ölçüde insanların ölümünü kontrol edebildiğini belirleyecek testler yaptığını varsayabiliriz.
إذاً ليتخلص من عملاء المباحث الفيدرالية الذين لا يعرف وجوههم ولا أسماؤهم يمكن أن نفترض أنه أجرى اختبارات لإيجادهم

Belki birileri cesedin kokusundan kurtulmak için kükürte yatırmıştır.
مهلاً ,ربما قام أحدهم بنقعه بمحلول كبريت ليتخلص من رائحة الجثة النتنة

O da Ba'al'dan kurtulmak için bunu fırsat bildi ve suçu başkasının üzerine attı.
لذلك فقد وجد الفرصة مناسبة ليتخلص من بال ويضع اللوم على شخص اخر

O oylama aleyhine olacak ve o vali de bunu senden kurtulmak için kullanacak.
سيصوّت الجميع ضدكِ وسيستغل المحافظ ذلك التصويت ليتخلص منكِ

Üniformadan bir an önce kurtulmak için ne yaptığını sorsana.
أسأليه عما فعله ليتخلص من ذلك الزي بسرعة

Polise, her ne olduysa bunu Drew'in yaptığını ve sandığı kardeşimin cesedinden kurtulmak için kullandığını söyledim.
و أخبرت الشرطة بماهية ما فعله. وأنه أستخدم الصندوق ليتخلص منها.

Bombacı Harris benden kurtulmak için herşeyini verecekti.
يود بمبر هاريز أن يعطي أغلى ما لديه ليتخلص مني

Georges cesetten kurtulmak için birisini aradı.
جورج, أجرى مكالمة بأحدهم ليتخلص من الجثة

Sırf senden kurtulmak için kendini öldürmeye kalktı.
لقد حاول قتل نفسه فقط ليتخلص منك

O senden kurtulmak için benden fikir istiyor.
أنه يسألني عن فكره واحده ليتخلص منكِ.

Çünkü biliyorum ki benden kurtulmak için bir fırsat, herhangi bir fırsat kolluyor!
لأنني أعرف أنه ينتظر أي فرصة ليتخلص مني

Bizi buraya önce Fish'ten, sonra da diğer hepimizden kurtulmak için getirdi.
أحضرنا هنا ليتخلص من فيش ومن ثم بقيتنا

Çok iyi öğrenmişti R'lerden kurtulmak için yüzünün yarısını yaktı.
تعلمّ جيدا، هو لم يتردّد حين أحرق نصف وجهه ليتخلص من حروف "آر"

Dr. Pryce, onun Roman'e upirlikten sonsuza dek kurtulması için yardım etmeyi kabul ettiğini bildiğimi bilmiyor.
أعرفأنهوافقعلى مساعدة(رومان ) ليتخلص من خاصيه أشتهاء الدماء للأبد

Tito'nun silahtan kurtulması için onu J.J'e verdiğini bilmiyordum. "Beyaz çocuğa ver polis onu aramaz" düşüncesiyle.
لم أكن أعرف أن (تيتو) أعطى (جاي جاي) المسدس... ليتخلص منه, أعطاه له بما أنه فتى أبيض البشرة... وإحتمالية أن تفتشه الشرطة أقل بكثير