| Kim yaptıysa şifreni ve kartını da aşırarak içeri girdi. Bingo. | Open Subtitles | مهما كان الذي فعل هذا، فقد سرق أكواد دخولك، والمفتاح ليدخل. |
| Sonra adamlarımızdan birini içeri hırsız diye sokun. | Open Subtitles | ثم جد لصا متعاقد معه ليدخل احد رجالنا الى هناك |
| Pekâlâ. Herkes içeri yoksa üşüteceğiz. | Open Subtitles | حسن، ليدخل الجميع إلى الداخل قبل أن نصاب بالزكام |
| Birine sığınağa girmesi için yetki vermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاجك أن تصدر تصريحاً لشخص ليدخل المخبأ |
| Hâlâ kapıdan içeri girmesini bekliyordum. Artık beklemiyorum. | Open Subtitles | كنت ما أزال أنتظره ليدخل من الباب الأمامي |
| İçeri hızlıca alın ve çıkarın. Yaralarına bakıp adamı yoluna gönderin. | Open Subtitles | ليدخل ويخرج بسرعة، عالجوه وأرسلوه في سبيله |
| Bir arkadaşımı içeri davet etmelisiniz. Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جداً ، لكن عليكِ أنّ تقومي بدعوة ، صديق ليّ ليدخل. |
| Eğer bu pencere kırılmış olsaydı asla içeri girmezdi. | Open Subtitles | و لو كانت النافذة تم تحطيمها لم يكن ليدخل ابدا |
| Şimdi kapının açıldığı sahne, Katil içeri girer ve seni görür. | Open Subtitles | والآن المشهد حيث ينفتح الباب، ليدخل القاتل، وتقع عيناكي عليه. |
| İlk aşamayı geçen herkes içeri girdi mi? | Open Subtitles | ليدخل جميع المتسابقين الذين إجتازوا المرحلة الاولى. |
| Kurtarma odasının dışında içeri girmek isteyen biri var. | Open Subtitles | أحدهم يقف خارج غرفة الانقاذ ويطرق الغرفة ليدخل |
| Sonra tek yapmamız gereken devin üzerine iniş yapmak ve keserek birinin içeri girebileceği büyüklükte bir delik açmak. | Open Subtitles | بعدها سيتعين علينا أن نهبط على العملاق ونفتح قطعة كبيرة كافية ليدخل منها شخص ما |
| Sence buradan bir ayı içeri girebilir mi? | Open Subtitles | هل هذه الفتحة كبيرة بما يكفي ليدخل منها دُب؟ |
| İçeri dalıp bizi öldürmesini bekleyecek hâlimiz yok. | Open Subtitles | لا يمكننا البقاء هنا وانتظاره ليدخل ويقتلنا. |
| - O zaman tabi ki içeri girmek için ön kapıyı kullanırdı. | Open Subtitles | سيستخدمه ليدخل إلى الباب الأمامي |
| Sıradakini içeri göndermemi ister misiniz? | Open Subtitles | هل تحب أن أرسل الرجل الثاني ليدخل ؟ |
| Bu onun yeni rejimin güvenlik hizmetlerine girmesi için bir biletti. | Open Subtitles | لقد كانت تذكرته ليدخل النظام الجديد من الاجهزة الامنية |
| Birine sığınağa girmesi için yetki vermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | ...أحتاجك أن تقوم بتصريح إذناً لشخصٍ ما ليدخل المخبأ |
| Tom Keen'i hayatına girmesi için kiralayan bendim. | Open Subtitles | أنا من وظفت (توم كين) ليدخل حياتكِ |
| İsterse en iyi iş olsun aramıza girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | حتى لو كان عمل مثالي ليدخل بطريق ذلك |
| Bu yüzden Medusa'nın, sıradaki insanın görüş alanına girmesini ve onu taşa dönüştürmesini bekleyerek yaşadığını düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا يمكنك أن تتخيل نمط حياة (ميدوسا)، منتظرة الشخص التالي ليدخل مداها ويتحوّل إلى حجارة. |