| Bu silahlı adamları kızdırmak iyi bir fikir değil galiba. | Open Subtitles | انها ليست الفكرة المثالية غاليا بأن يقوم الشباب بمعاداة المسلحين |
| Paraya ihtiyacımız olduğunda serbest işler almak çok da kötü bir fikir değil aslında. | Open Subtitles | انها ليست الفكرة الاسوء مع ذلك العمل لحسابنا الخاص يحتاج منا بعض المغامرة |
| Bu yeni bir fikir değil. | TED | الآن، هذه هي ليست الفكرة الأصلية. |
| Hadi ama. - Dünyadaki en kötü fikir değil. | Open Subtitles | إنها ليست الفكرة الأسوأ في العالم. |
| Sanırım haklısın. NYÜ'daki tek arkadaşımı görmezden gelmek pek de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أعتقد أنك محقه (N.Y.U) أنها ليست الفكرة الأفضل أن أتجاهل صديقتي الوحيدة في |
| - Beni görmezden gelmek, o kadar da iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | تجنبي ليست الفكرة الأفضل |
| Belki bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ربما هذه ليست الفكرة الجيدة |
| Yemek en kötü fikir değil. | Open Subtitles | فكرة السم ليست الفكرة الأسوأ |
| Evet, süper bir fikir değil. | Open Subtitles | أجل ليست الفكرة المثلى |