| Ama eskisi gibi olmayacak. Çok iyi değil ama gene de daha iyidir. | Open Subtitles | انها لن تكون مثل ذي قبل ليست جيده , لكنها افضل مما كانت عليه |
| İngilizcesi çok iyi değil o yüzden bize hakaret ettiğinin farkında olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لغته الأنجليزيه ليست جيده لذلك لاأظن انه يدرك .. كم هو يهيننا |
| İşler iyi değil. | Open Subtitles | الأمور ليست جيده نحن نتوقع أن تنفذ منا الأموال |
| İğneleri hareket ve savunma için iyidir ama iş çiftleşmeye geldiğinde muhtemelen o kadar iyi değildir. | Open Subtitles | أطرافهم المسمارية مفيدة للتحرك والدفاع .ولكن يبدو أنها ليست جيده تماما عندما يتعلق الأمر بالجِماع |
| Babanın burada yaptığı işlerin iyi olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف إن الأشياء التي يفعلها أبوك ليست جيده |
| Şimdi lütfen git, bu tartışma Jerome için iyi olmadı. | Open Subtitles | الان,لو سمحتي اذهبي كل هذه الخلافات ليست جيده لـ جيروم |
| Ama yeterince iyi değildi! | Open Subtitles | هذه كانت تجربه لطيفه لنها ليست جيده كفايه |
| Koltuklarım sizin için yeterince iyi değil mi beyler? | Open Subtitles | مقاعدي ليست جيده بشكل كافي لكم يا شباب ؟ |
| - Bir ara okumak isterim. - Yok, o kadar iyi değil. | Open Subtitles | اود ان اقرئها فى بعض الاحيان لا انها ليست جيده |
| ama... yeterince iyi değil anlaşılan. | Open Subtitles | - لكن من الواضح أنها ليست جيده بما يكفي. |
| Ciddi duygusal problemlerin var ve aramız iyi değil. | Open Subtitles | عندك مشاكل عاطفية كثيرة والأمور ليست جيده بيننا... |
| Haberler iyi değil. | Open Subtitles | ورسائل للهاتف الأخبار ليست جيده |
| Pek iyi değil. Yılbaşına kapılıyoruz. | Open Subtitles | ليست جيده بدأ عيد الكريسماس يتنصر علينا |
| Boktan bir araba iyi değil. | Open Subtitles | انها سيارة سيئة الصنع ليست جيده |
| Yeterince iyi değil. | Open Subtitles | ليست جيده كفايه |
| Sosyal aktiviteleri çok iyi değil. | Open Subtitles | خصاله الإجتماعيه ليست جيده |
| "Ama" hiç bir zaman iyi değildir. Bunu "Ben senden sen de benden hoşlanıyormuşuz"' da bırakalım. | Open Subtitles | لكن " ليست جيده ، دعتا نتركها كما هي " تعجيني و أعجبك " |
| "Ama" hiç bir zaman iyi değildir. Bunu "Ben senden sen de benden hoşlanıyormuşuz"' da bırakalım. | Open Subtitles | لكن " ليست جيده " " دعتا نتركها كما هي " تعجيني و أعجبك |
| The Corner Saloon'dakiler kadar iyi değildir fakat acıktıysan-- | Open Subtitles | ليست جيده مثل الموجوده فى ركن الصالون |
| Niye söylemedin Charles, durumun iyi olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت تعلم أنها ليست جيده لماذا لم تقل لي يا جيمس ؟ |
| Sakın bana aksanımın düşündüğüm kadar iyi olmadığını söyleme. | Open Subtitles | ولاتخبرني ان هذا بسبب لهجتي ليست جيده كما اعتقد |
| Facebook'unda sohbet etmekte iyi olmadığını söylemiş. | Open Subtitles | على صفحتها في الفيسبوك مكتوب أنها ليست جيده في المحادثات |
| Yeterince iyi olmadı, gövde bütünlüğünü kaybediyoruz. | Open Subtitles | ليست جيده بما فيه الكفايه نحن نخسر إستقرار الهيكل |
| O kadar iyi değildi, yine de. | Open Subtitles | انها ليست جيده ولكنه لايزال |