| Yer değiştirme çevresel sorunlarla başa çıkmak için bir yol değil. | TED | النزوح ليست طريقة للتعامل مع القضايا البيئية. |
| Toplumun çalışması için bir yol değil bu. Bizim iyiniyetimiz olmalı. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة تفاعل المجتمع نريد اهتمامات افضل |
| Yeni patronu etkilemek için iyi bir yol değil. | Open Subtitles | ولم يعد قط ليست طريقة جيدة لكي تثير إعجاب الرئيس الجديد |
| Bu şekilde yaşamanın hiçbir yolu yok. Bir hayvan gibi avlanmanın. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة للحياة أن يتم اصطيادي كالحيوان |
| Masum bir canı almak, Jedi yolu değildir. | Open Subtitles | انها ليست طريقة الجيداي في اخذ ارواح بريئة |
| İnsan etinin neminini son damlasına kadar çıkarmak için fena yöntem değil. | Open Subtitles | ليست طريقة سيئة لاستنزاف كل نقطة أخيرة من الرطوبة خارج الجلد البشري |
| Pek ağırbaşlı bir ölüm değil ha ne dersin? | Open Subtitles | ليست طريقة كريمة لنهاية حياة أنسان ألا تعتقد هذا ؟ |
| Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. | Open Subtitles | بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم |
| Ama, konuşmaya başlamak için fena bir yol değil. | Open Subtitles | ولكن ، انها ليست طريقة سيئة لبدء محادثة. |
| - Zavallı delikanlı. - İyi bir yol değil, değil mi? | Open Subtitles | ـ إنهُ فتى ضعيف ـ انها ليست طريقة ظرفة للموت ، أليس كذلك؟ |
| Ölmek için iyi bir yol değil maalesef ama pek kolay anlaşılır görünmüyor. | Open Subtitles | ليست طريقة محببة للموت ولكن تبدو واضحة جدا |
| Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها أخافتني لكي تأتي بي إلى هنا إنها ليست طريقة جيدة لبدء محادثة ، حسناً |
| Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها أخافتني لكي تأتي بي إلى هنا إنها ليست طريقة جيدة لبدء محادثة ، حسناً |
| Bir ergen yetiştirmenin başka yolu yok, Mary Virginia. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة مُثلى لتربية مراهقة يا ماري فرجينيا |
| Baskınlara rehberlik eden birini ödüllendirmenin yolu yok. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة لمكافئة رجلا دعم غاراتنا |
| Ben içeri giriyorum, başımda şapka, başka bir şey yok benim alet şöyle diyor, "hamuru karıştırmanın başka yolu yok". | Open Subtitles | ثم آتي أنا مُرتديا قبعة طباخ ولا شيئ غيرها... قائلالها: هذه ليست طريقة صحيحة لعجن الخليط ، دعيني أحاول... |
| Ayrıca hak etmeyeni cezalandırmak şeytanın yolu değildir. | Open Subtitles | بالاضافة , معاقبة الغير مستحق ليست طريقة الشيطان |
| Silahsız birisine saldırmak, Jedi yolu değildir. | Open Subtitles | لان تهاجم رجل غير مسلح انها ليست طريقة الجاداي |
| Çubuk ısırmak mutlu görünmek için pek kolay bir yöntem değil. | Open Subtitles | من الواضح أن العض على عيدان الطعام ليست طريقة طبيعية كي تبدو سعيداً |
| Pek ağırbaşlı bir ölüm değil ha ne dersin? | Open Subtitles | ليست طريقة كريمة لنهاية حياة أنسان، ألا تعتقد هذا ؟ |
| Rodrigo'nun tarzı değil. | Open Subtitles | لم يكن هناك شهود انها ليست طريقة رودريجو |