"ليست غلطتها" - Translation from Arabic to Turkish

• onun suçu değil
• bu onun hatası değil

Bu onun suçu değil. Babası onun kaleden ayrılmasına izin vermiyor.
إنها ليست غلطتها والدها لم يقبل أن تغادر قلعتها

Curtis onun suçu değil. Ben yardımını istedim.
كورتيس إنها ليست غلطتها أنا طلبت منها مساعدتي

- Belki de yeni bir aşçı bulmalısın. - onun suçu değil.
ربما كنت في حاجة الى طباخ جديد - أنها ليست غلطتها -

Bu Rebecca'yı herkesten çok etkileyecek, Ve bu onun hatası değil.
انها ليست غلطتها في الحقيقة، اتعلمون ماذا؟

- Onu yalnız bırak. bu onun hatası değil.
أتركها لوحدها, إنها ليست غلطتها

Ağır ol bakalım. Bu onun suçu değil.
. تمهل قليلاً ، إنها ليست غلطتها

Cildimin kötü olması onun suçu değil. Bu normal.
ليست غلطتها, بشرتى سيئة هذا طبيعى

Önemi yok. onun suçu değil. Senin de kendi acın var.
لا , لابأس ليست غلطتها لديكي مشاكلك

Hayır. Pekala, bak bu onun suçu değil, tamam mı?
لا، حسناً، اسمعي، هذه ليست غلطتها

Theresa bir iki kadeh içti, bu onun suçu değil.
أحتست (تيريزا) كوب أو كوبين من النبيذ، هذه ليست غلطتها

- onun suçu değil.
أوه، انها ليست غلطتها.

Delirme. Senle canavar Manticore'un birbirinize kelepçeli olması onun suçu değil.
لا تغضبي ، ليست غلطتها كل شيئ يقوم بتقييدكِ إلى (مانتيكور) الغبية

Bu onun suçu değil.
انها ليست غلطتها..

Bu onun suçu değil, biliyorsun.
تعلم، ليست غلطتها

Olanlar onun suçu değil gibi.
هذه ليست غلطتها

Bu onun suçu değil dostum.
هذه ليست غلطتها يا رجل

- onun suçu değil.
-أنها ليست غلطتها

- It onun suçu değil.
-انها ليست غلطتها

- bu onun hatası değil. - Oh, öyle değil mi?
إنها ليست غلطتها - أوه ، ليست كذالك ؟

Bu onun hatası, değil mi?
فهي ليست غلطتها, أليس كذلك؟

Matt... Bunu şu an duymak istemeyebilirsin ama bu onun hatası değil.
(مات)، انظر ربما لن تستوعب ما سأقوله حالياً، لكنّها ليست غلطتها