| İşim bitmeden erken ayrılmak zorunda olması benim suçum değil. | Open Subtitles | لكنها ليست غلطتي إن كان مضطر للتحرك قبل أن أنتهي |
| Öldüyse suç benim değil. Hala yaşıyorsam bu benim suçum değil. | Open Subtitles | ليست غلطتي بإنّه ميت إنها ليست غلطتي بأنّي ما زلت حية |
| Tüm kartlarını ortaya koyarken seni durduramamak benim suçum değil ki. | Open Subtitles | ليست غلطتي أنك لم تستطع أن تتوقف عن الهمهمة بأوراقك |
| Bu Benim hatam değil. Eğer onu bağlarsak belki sakinleşebilir! | Open Subtitles | انها ليست غلطتي انه ممكن ان يهدأ لو جعلناه منظماً |
| Benim hatam değil. Şu anda çok heyecanlı bir haldeyim. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي فأنا أشعر بحالة من الإثارة العالية الآن |
| Bak dostum, ısırılman benim hatam değildi tamam mı? | Open Subtitles | إسمع يا رجل، ليست غلطتي أنك قد عضضت حسناً ؟ |
| Ben görevimi yaptım bebek. Hakim bunu yemediyse benim suçum değil. | Open Subtitles | لقد أديت مهمتي يا عزيزتي, ليست غلطتي إن لم يصدق القضاء ذلك |
| Bana söylediklerini yaptım. İşe yaramaması benim suçum değil. | Open Subtitles | لقد فعلت ما أخبرتني به إنها ليست غلطتي إنه لم يفلح |
| Ne? Bu benim suçum değil. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي ذلك الرجل طلب شراب واحد.. |
| Getirdiim her erkeği geri çevirmen benim suçum değil. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي أنكِ ترفضين كل شاب أحضره لكِ |
| Kız arkadaşım olmak dışında hayatında başka bir şey yoksa, bu benim suçum değil. | Open Subtitles | أنها ليست غلطتي انك لست تملكين أي شئ من هذا عداأنتكونينفتاتي. |
| Şeker küplerinden piramit yapmaya kalkışman benim suçum değil. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي كونك قرّرت صنع هرمٍ من السكّر. |
| Aptal arabanın çalışmaması benim suçum değil. | Open Subtitles | انها ليست غلطتي اذا كانت سياراتك الغبية لاتعمل |
| Bak, Valentino'nun değerini bilmemen benim suçum değil. | Open Subtitles | أنظري هذة ليست غلطتي بأنك لا تعلمين كم يساوي فالنتينو |
| Bak, bu Benim hatam değil doktor seyahat edemeyeceğimi söyledi, tamam mı? | Open Subtitles | أنها ليست غلطتي الطبيب قال أنني لن أتمكن من السفر , حسناً |
| Çünkü topladığımız postlar hâlâ dışarıda yarım metre toprak ve karın altında duruyor ama Benim hatam değil. | Open Subtitles | الفراء الذي جمعناه لا يزال هناك بالخارج .مغطى بالقذارة والثلج، لكنها ليست غلطتي |
| - Benim hatam değil! - Sorun çıkmayacağını söylemiştin! | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي, لقد أخبرتني أنه لن تكون هناك مشاكل |
| - Hepsi benim hatam değildi! - Neden bana bağırıyorsun? | Open Subtitles | هذه ليست غلطتي انا بالكامل لماذا تصرخين بيّ ؟ |
| Her zaman bir ameliyata gerek duymanız benim hatam değildi, bebeğim. | Open Subtitles | ليست غلطتي أني دائماَ أحتاج إجراء عملية |
| - Bir yerini kesmeden o elindekini ver. - Benim suçum yok. | Open Subtitles | ـ إعطني هذه قبل أن تؤذي نفسك ـ إنها ليست غلطتي |
| Benim bir kabahatim yok. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتي. |
| - Aynen. Ama benim suçum değildi çünkü körkütük sarhoştum. | Open Subtitles | ولكنك تعلمين أنها ليست غلطتي لأنني كنت لا أبالي تماماً |
| ve annemin beni alışını ve beni yatağıma yatırıp, kulağıma bunların benim hatam olmadığını fısıldamasını. | Open Subtitles | و أمي تحملني و تضعني على فراشي و تهمس أنها ليست غلطتي |