| Bu sürpriz değil. Bizi 10 yıldan beri avlıyorlar. | Open Subtitles | تلك ليست مفاجأة ، لقد كانوا يصطادوننا مثل الحيوانات في العشرة سنوات الماضية |
| Bu sürpriz değil. Bizi 10 yıldan beri avlıyorlar. | Open Subtitles | تلك ليست مفاجأة ، لقد كانوا يصطادوننا مثل الحيوانات في العشرة سنوات الماضية |
| Hiç şaşırmadım, hangisi daha olası? | Open Subtitles | ليست مفاجأة ما الأكثر رجحاناً؟ |
| Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | ليست مفاجأة كبيرة |
| Buna Şaşırmadım, çünkü burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | حسنا ، هذا ليست مفاجأة 'السبب انه لا يعرف أنني هنا |
| Bu sana sürpriz olmadı, değil mi? | Open Subtitles | لكنها ليست مفاجأة لك أليس كذلك ؟ |
| Evet, İç tarafta Tally'nin epitelk dokusunu buldum, ki bu da süpriz değil, çünkü o bunları giymişti. | Open Subtitles | حسناً وجدت الأنسجة الباطنية لـ " تالي " في الداخل وهذه ليست مفاجأة بما أنها كانت ترتديهم |
| Bitmiş Aşk. Büyük bir sürpriz değil. | Open Subtitles | العشق علي الصخور هذة ليست مفاجأة بالنسبة لي |
| Bu bir sürpriz değil. | Open Subtitles | وهذه ليست مفاجأة |
| Yani, bu sürpriz değil. | Open Subtitles | أعني ،، إنها ليست مفاجأة |
| Pek sürpriz değil. | Open Subtitles | ليست مفاجأة حقا |
| Bu bir sürpriz değil. | Open Subtitles | هذه ليست مفاجأة. |
| Sanırım bu sürpriz değil. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذه ليست مفاجأة. |
| Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | هذة ليست مفاجأة |
| Evet. Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | اجل ليست مفاجأة |
| Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | ليست مفاجأة |
| Ben başarısız oldum, sen olmadın. Şaşırmadım. | Open Subtitles | -و إنني فشلت و أنت نجحت ، إنها ليست مفاجأة كبرى |
| Hayır... Hayır sürpriz olmadı. | Open Subtitles | ليست مفاجأة على الإطلاق |
| Bu sürpriz olmadı. | Open Subtitles | تلك ليست مفاجأة |
| Hiç sürpriz olmadı. Fakat tıbbi açıdan bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليست مفاجأة لا يهمنا طبياً |
| bu büyük bir süpriz değil. | Open Subtitles | إنها ليست مفاجأة كبيرة. |