"ليسمع" - Translation from Arabic to Turkish

    • duyacak
        
    • duymaya
        
    • duymak
        
    • dinlesin
        
    • duysaydı
        
    • duymasını
        
    • dinlemek için
        
    • dinlemesi için
        
    Tabii çığlıklarınızı duyacak kimsecikler de yok demek oluyor bu. Open Subtitles آوه. لكن هذا يعني لا أحد سيكون هنا ليسمع صراخك.
    Sesinin, oturduğum ve seni duymaya çalıştığım yere.. Open Subtitles يجب أن تتخطي كل ذلك ليسمع صوتك في كل أرجاء القاعة
    Saul'un dediği gibi telesekreterdeki sesi duymak için. Open Subtitles حسنا, كما قال سول, ليسمع أصواتهم فحسب. على جهاز الرد الآلى.
    Herkes dinlesin. Bu kadın hayatımda tanıdığım, Open Subtitles ليسمع الجميع ، هذه المرأة هنا هى الأكثر روعة
    Keşke bunu birisi duysaydı. Open Subtitles تمنيت لو كان أحد هنا ليسمع هذا
    Bu konuşmaları senden başkasının duymasını istemiyorum. Open Subtitles لا اريد هذه المحادثات ليسمع مرة اخرى
    Buna "stethron."denir.Kardiyologlar kalbin mırıltısını dinlemek için kullanırlar. Open Subtitles يسمى ستيثرون يستعمله الاختصاصي ليسمع دقات القلب
    Ne desin... Teklifini dinlemesi için Michael'ı yollamamızı istiyor. Open Subtitles قال سخافات يريدنا أن نرسل مايكل ليسمع عرضة
    Bunu duyacak kimsenin olmaması büyük kayıp. Open Subtitles لكنني متأكد من أنهم سيتعيدون عافيتهم من المحزن أن لا أحد هنا ليسمع كلامي؟
    - Beyler... Benim hesabıma göre bunlar davulu duyacak kadar yakın yerde yaşayıp çalışıyorlar. Open Subtitles طبقًا لحساباتي، فأنه التحذير كان قريبًا كفاية ممن يعيش ويعمل هناك ليسمع طبول السرية
    Çünkü bu bir çeşit ormanda düşen ağaç gibidir, ve eğer orada duyacak kimse yoksa-- bu gerçekten bir şey ifade eder mi? TED لأنّ ذلك يشبه سقوط شجرة في الغابة، فإذا لم يكن أحد هناك ليسمع -- فهل تصدر حقا صوتا؟
    Eşinin haykırışını duymaya çalışıyor. Open Subtitles يتصنت ليسمع نداءات شريكته
    Dünya öykünüzü duymaya can atıyor. Open Subtitles العالم كله يموت ليسمع قصتكِ
    Belki de senin fikirlerini duymak için bile açık olur. Open Subtitles ربما قد يكون منفتحاً ليسمع أفكارك
    Bir baba için mihenk taşı bu oğlunun sesindeki hayal kırıklığını duymak. Open Subtitles هوووو! الآن تلك هي تذكرة العبور للأب ليسمع خيبة الأمل في صوت ابنه
    Onu dinlesin diye ben davet ettim. Sonuçta şarkıyı kaydetmeme o vesile oldu. Open Subtitles دعوته ليسمع الأغنية، بما أنه الشخص الذي كان له الفضل بجلسة التسجيل
    İletişimi aç. Herkes dinlesin. Open Subtitles افتح الميكرفون ليسمع الجميع
    Keşke baban hayatta olsaydı da bu söylediklerini duysaydı. Open Subtitles ليت أبيك كان حياً ليسمع هذا الكلام
    Keşke babam duysaydı. Open Subtitles وأيضاً وجود أبى ليسمع كل هذا.
    Benim yanıtımı bir başkasının duymasını isterim. Open Subtitles اريد شخصا آخر ليسمع اجابتى
    Hatta Nescobar-A-Lop-Lop'un sesini kaydedip kendi aksanını duymasını sağlamıştı. Open Subtitles في اليوم الأول لعودتها إلى العمل حتى إنها سجّلت كلام (نسكوبار آي لوب لوب) ليسمع لكنته
    "Büyük bir Fransız yazar, sadece denizin ve rüzgârın sesini dinlemek için buraya gömülmek istedi. Open Subtitles "اختار كاتب فرنسي عظيم أن يرقد هنا ليسمع فقط صوت البحر والريح.
    Beni dinlemek için değil. Open Subtitles لا ليسمع أى كلمة مما أقول
    dinlemesi için birini yollayacağım. Open Subtitles سأرسل مستطلعاً ليسمع التسجيل التجريبي ويمكنه الذهاب لرؤيتكم.
    Ne desin... Teklifini dinlemesi için Michael'ı yollamamızı istiyor. Open Subtitles قال سخافات يريدنا أن نرسل (مايكل) ليسمع عرضه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more