| CEO'nun sana iyilik borcu olması kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً سيئاً أن يكون المدير العام مديناً لك. |
| Taktiksel bir teslimiyet her zaman kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | الإستسلام التكتيكي ليس أمراً سيئاً على الدّوام |
| Tek bildiğim tam not aldığım. Ve bu da hiç fena değil. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً سوى أنني أنال تقدير امتياز وذلك ليس أمراً سيئاً |
| Demek istediğim herkes dışarı çıkar ve aptalca bir şeyler alabilir. Bu kötü değil. | Open Subtitles | أعني, كل شخصٍ قد خرج واشترى شيئاً سخيفاً, هذا ليس أمراً سيئاً جداً. |
| Uyandırmak bazen çok da kötü bir şey olmuyor, değil mi? | Open Subtitles | ليس أمراً سيئاً أن تستيقظ عليها أحياناً, أليس كذلِك؟ |
| Durum böyle olunca, bu o kadar da kötü bir şey değil. | Open Subtitles | حسناً، في هذه الحالة، ذلك ليس أمراً سيئاً جداً |
| Belki yeni bir ses denemek pek de kötü bir şey değildir. Farklı bir ses. | Open Subtitles | أتعرفين، ربما ليس أمراً سيئاً أن تجربين صوتاً جديداً |
| Kardeş sahibi olmak kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | ليس أمراً سيئاً أن يكون لك أخوة |
| - Evet, Vudu'da ele geçirilmek kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | في شعوذة السيطرة ليس أمراً سيئاً |
| Belkide o kadar kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | ربما ذلكَ ليس أمراً سيئاً |
| Belki de bu kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | وربما هذا ليس أمراً سيئاً |
| fena değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس أمراً سيئاً ، صحيح ؟ |
| Şu anki görünüşüme bakarsan inanması biraz güç olabilir lakin bu deneyim hiç fena değil Jack. | Open Subtitles | أعرف أنه قد يصعب تصديق ذلك بالاستناد إلى مظهري الحالي لكن وفق خبرتي ليس أمراً سيئاً جداً (جاك) |
| O kadar da kötü değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس أمراً سيئاً ، صحيح ؟ |
| - Hayır, kötü değil. | Open Subtitles | كلا، إنه ليس أمراً سيئاً. |
| Şu an yaşadığımız edebiyat skandalı çok da kötü bir şey olmak zorunda değil. | Open Subtitles | الذي ليس أمراً سيئاً بالضرورة |
| Oyun oynaman kötü bir şey değil, ama annen yemek için ara vermeni istiyor. | Open Subtitles | يا (بنجامين)، ليس أمراً سيئاً أن تلعب بذلك لكن والدتك تريدك أن تأخذ فترات راحة بين الوجبات |
| Kaldı ki bu kötü bir şey değil. | Open Subtitles | وهذا ليس أمراً سيئاً |
| Ama bu kötü bir şey değil. | Open Subtitles | ولكنه ليس أمراً سيئاً |