| Herkes değil. Birazı virüse bağışıklık kazanacak. | Open Subtitles | ليس الجميع القليلون ستكون لديهم مناعة من الفيروس |
| - Hayır, Herkes değil. - Evet, bir çocuk hariç. | Open Subtitles | ليس الجميع فتى واحد ذهب بعيدا ونجى جنفسة |
| Demek istediğim, herkes bişeyler yazar, bilirsin. aslında, Herkes değil. | Open Subtitles | الجميع يمارس الكتابة، بالواقع، ليس الجميع |
| Herkesi değil, sadece eğitim alanları. | Open Subtitles | ليس الجميع زملائنا المتدربين فحسب |
| Herkes senin benim kadar kurutulmuş et sevmez. | Open Subtitles | الآن، فريزر، ليس الجميع يحب القديد مثلما نحبه أنا وأنت |
| Herkesin değil ama çoğunun öyle, evet. | Open Subtitles | حسناً، ليس الجميع لكن الكثير منهم، أجل |
| Hepsi değil, bazıları. | Open Subtitles | البعض، ليس الجميع متى تحطّمت طائرتكم؟ |
| Herkes değil. | Open Subtitles | أن الجميع يظنون أني معتلة نفسية ليس الجميع |
| Herkes değil, sadece işi beceremeyen stajyer doktorlar. | Open Subtitles | ليس الجميع فقط الاطباء المقيمين الذين لن يتمكنوا من البقاء. |
| Buradaki Herkes değil ama. -Kim gibi? | Open Subtitles | ليس الجميع , ولكن أى شخص يسكن بجوارك |
| Herkes değil. Burda bir tane de Tyler'a gönderilmiş var. | Open Subtitles | ليس الجميع لديه هنا شخص يراسل تايلور |
| Şimdi Herkes senin dansını yapıyor. Herkes değil. | Open Subtitles | والآن الجميع يقلد " تشارلستون " ليس الجميع |
| Hepsi değil. Herkes değil. | Open Subtitles | ليس كل شئ ليس الجميع |
| - Herkes değil, tabii. | Open Subtitles | حسنا، ليس الجميع |
| Sanırım Herkes değil. | Open Subtitles | أعتقد ليس الجميع |
| Ama tam olarak Herkes değil. | Open Subtitles | في الحقيقة، ليس الجميع |
| Ama Herkesi değil. | Open Subtitles | لكن ليس الجميع |
| Hayır. Herkes senin gibi huysuz yaşlı biri değil, Hermann. | Open Subtitles | ليس الجميع افضل من الرجل الذى يبلغ من العمر الكثير ، هيرمان |
| Herkesin değil. Seni anlayamıyorum. | Open Subtitles | ليس الجميع أعنى, أنا لا أفهمك |
| Tam olarak Hepsi değil, daha propagandası bitmedi ama karaya ayak bastığında el altından yapmasına gerek kalmayacak, ihtiyacı olanı alacak. | Open Subtitles | ليس الجميع حتى الآن، لم ينتهي من فرز الأصوات بعد، ولكن عندما يصل إلى الشاطئ، ولا يجب ان يكون متكتمًا في هذا الأمر، سيحصل على ما يريد |
| Ama kimse elinde eşşek kadar bir üçlüyle ve etrafında çıplak keşlerle | Open Subtitles | ولكن ليس الجميع يُشاهد وهو يدخن متبلد الذهن مُحاط بعاهرات |
| Herkes bu ölümlü bedeni sefil ve şaşkın bir şekilde terk etmiyor. | Open Subtitles | ليس الجميع يترك هذا الجسد الفاني بائساَ و مضطرباً |
| - Hayır, hayır. Hepimiz değil, ikimiz. | Open Subtitles | كلا، لا،لا، ليس الجميع بل كلانا |