Benim dünyam aşk ve ihtiras dünyasıdır, Cinayet değil. | Open Subtitles | لا عالمي هو عالم من الحب الكبير والرومنسيه العاطفيه ليس القتل القذر |
Bu "Doğu Ekspresindeki Cinayet" değil, tamam. | Open Subtitles | هذا ليس القتل في قطار الشرق السريع. |
Hayır, hayır. Cinayet değil. | Open Subtitles | كلاّ، ليس القتل يا ربّـاه |
Çünkü bir iblisin en kötü şeyi öldürmek değildir ama kendinizi kaybetmenizi sağlayabilirler. | Open Subtitles | ،لأن غاية الجنّ ليس القتل ...أحدهم قد يفقد السيطرة على نفسه |
Savaşın amacı öldürmek değildir. | Open Subtitles | الهدف من الحرب ليس القتل |
Asıl sorun onları öldürmek değil. Cesetleri yok etmek. | Open Subtitles | ليس القتل هو المشكلة، بل التخلص من الجثث |
Cinayet değil. | Open Subtitles | ليس القتل |
Yani amacı öldürmek değil zarar vermek. | Open Subtitles | و هذا ما يعني أن نيته هي الأيذاء و ليس القتل |
Sorun öldürmek değil. | Open Subtitles | ليس القتل |
Amacın öldürmek değil. | Open Subtitles | ليس القتل |