"ليس بالشئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey değil
        
    • pek
        
    Engelli olmak kötü bir şey değil ve sizi özel kılmaz. TED انه ليس بالشئ السئ ولا يجعلك استثنائياً.
    - Bu pek unutulabilecek bir şey değil. Open Subtitles حسنا، إنه ليس بالشئ الذي يسهل نسيانه، أليس كذلك؟ كلا. كلا.
    Bu... tam olarak bir çocuğa uygulamak isteyebileceğiniz bir şey değil. Open Subtitles انه ليس.. بالشئ السهل التى تريدى طفل ان يجربه
    pek gençlerin giydiği türden bir şey değil bu bilirsiniz, gençler şey giyer-- Open Subtitles أنه ليس بالشئ الذي يلبسه الشبان في هذه الفترة ... أتعلم الشبان يلبسون
    İnsanların sevişirken görüntülerini kaydetmeleri duyulmamış bir şey değil. Open Subtitles وأيضا إنه ليس بالشئ الجديد أن تصورّ نفسك بينما تمارس الجنس
    Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles ولكني كنت أتدرب على السحر ليس بالشئ الجلل.
    Duyguların kontrolü ele geçirdi. Çok sinirlenmiştin. Çoğu insana göre bu kötü bir şey değil. Open Subtitles عواطفك تستولي عليك ، تصبح غاضباً لمعظم الأشخاص هذا ليس بالشئ السئ
    Bu da birkaç düşman edinmeden becermesi kolay bir şey değil. Open Subtitles وهذا ليس بالشئ السهل لتحقيقه من دون ان تصنع لنفسك بعض الاعداء
    Birini arkadaşına karşı çevirmek kolay bir şey değil. Open Subtitles الانقلاب على صديق ليس بالشئ السهل صديق ؟
    Klasik büyü bu cemiyetin beyefendilerine göre bir şey değil efendim. Open Subtitles السحر القديم. أنهُ ليس بالشئ القيم .لسادة هذا المجتمع
    Yazar olmak insanı heyecanlandıracak bir şey değil. Open Subtitles إن كونك كاتبة ، ليس بالشئ الهام
    Bu yapılması gerektiği için mutluluk duyduğum bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس بالشئ الذى يسعدنى عمله
    Evlilik benim yapacağım şey değil. Open Subtitles "شيلا "،الزواج ليس بالشئ الذى سوف افعله ابدا
    Ama çok da mühim bir şey değil. Open Subtitles أنه ليس بالشئ الهام , أتعلم لماذا؟
    - Bak, abartılacak bir şey değil. Open Subtitles ليس بالشئ بالعظيم كل ماعليك فعله
    pek görünmez değil ama "radar izi" dedikleri şey bir hayli düşük. Open Subtitles ليس بالشئ الخفي ولكن اشارة الترصّد للرادر كما يسمونها منخفضة جدا
    Tüfekler, dinamitler, cephane... bunlar bir doktoru pek ilgilendirmez. Open Subtitles البنادق والديناميت والذخيرة ... ليس بالشئ الذي يهتم به الدكتور
    Tamam, tamam, tamam, tamam, zaten... Zaten pek önemli değil. Open Subtitles ... كلا , كلا , كلا , كلا . انه ليس بالشئ الهام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more