| O iş 13 yaşındaki çocuğun yapabileceği bir iş değil. | Open Subtitles | هذا ليس بعمل لفتى عمر 13 عاماً |
| "Bu bir iş değil, çocukça bir fikir." dedi. | Open Subtitles | وقالت انه ليس بعمل انه فكرة صبيانية |
| Bu senin için sadece bir iş değil. | Open Subtitles | هذا ليس بعمل و حسب بالنسبة لك |
| Düşük teknolojiye sahip cep telefonları için tasarlamak cezbedici bir tasarım işi değil. Ama bütün dünya için tasarım yapmak istiyorsan kendin için değil, diğerleri için tasarlamak zorundasın. | TED | التصميم للهواتف المحمولة المتدنية ليس بعمل تصميم براق، لكن إن أردت أن تصمم للعالم أجمع، عليك أن تصمم لحيث يكون الناس، وليس لحيث تكون أنت. |
| - Bu Durant kilit ve anahtarın işi değil. | Open Subtitles | ذلك ليس بعمل محل ديورانت للمفتاح والقفل |
| İş değil bu. | Open Subtitles | ليس بعمل |
| - O gerçek bir iş değil. | Open Subtitles | -هذا ليس بعمل حقيقي . |
| Bana sorarsan bu bir katilin işi değil. | Open Subtitles | هذا ليس بعمل قاتل إذا سألتني. |
| Bu öyle bir kaçış işi değil. | Open Subtitles | أنه ليس بعمل به بعض الفرار. |
| Bu kadın işi değil. | Open Subtitles | هذا ليس بعمل امرأة. |