"ليس بيدي حيلة" - Translation from Arabic to Turkish

• Elimde değil
• Yapabileceğim bir şey yok
• Yapacak bir şey yok
• ki başka

Elimde değil. Bunun için gayret sarf etmiyorum. Öyleyim işte.
ليس بيدي حيلة لست أحاول أن أكون جذاباً و لكني كذلك

Elimde değil, değiştirmeyi istiyorum, ama...
ليس بيدي حيلة ..أريد المضي قدماًُ , ولكن

- Elimde değil. Gerçek bu. - Pekala, pekala, pekala.
ليس بيدي حيلة انها الحقيقة حسنا حسنا

Dava vekili, başlangıçtaki delillerin yetersiz ve eksik oluşundan ötürü Yapabileceğim bir şey yok.
ليس بيدي حيلة بدون وصاية آمنة أي دليل تم إثباته بعد البحث الأولي

Onu elimden geldiğince rahat ettirebilirim ama kan kaybını durdurmak için Yapabileceğim bir şey yok.
يُمكنني إبقاؤها مُرتاحة قدر الإمكان، لكن ليس بيدي حيلة لمنعها من النزيف.

Çünkü buradakinden bile yoğun ama Yapacak bir şey yok.
كما تعلمين جدولها أصبح ممتلئا أكثر من ذي قبل، لكن ليس بيدي حيلة

Özür dilerim. Ama, Elimde değil Nate.
أنا آسف، ليس بيدي حيلة يا "نات"

Elimde değil.
ليس بيدي حيلة حيال الأمر

Onu özlüyorum. Elimde değil.
أفتقده، ليس بيدي حيلة.

Ürün lansmanı. Elimde değil.
إطلاق منتج، ليس بيدي حيلة

Üzgünüm, Elimde değil.
أنا آسفة. ليس بيدي حيلة

Bak, Elimde değil.
اسمع، ليس بيدي حيلة

# Elimde değil #
ليس بيدي حيلة

Yapabileceğim bir şey yok.
ليس بيدي حيلة الكرة رقم تسعة سقطت

Bak, Jake. Wendy olayı için üzgünüm ama Yapabileceğim bir şey yok.
اسمعني، أنا آسف حيال أمر (ويندي) ولكن ليس بيدي حيلة حيال هذا

Korkarım bu konuda Yapabileceğim bir şey yok.
أخشى أنه ليس بيدي حيلة بخصوص هذا الأمر

Üzgünüm. Benim Yapabileceğim bir şey yok.
آسف، ليس بيدي حيلة.

Yapacak bir şey yok o zaman.
ليس بيدي حيلة بشأن ذلك، كما أعتقد.