| Bu zorluklar nedeniyle nefes analizi henüz tam olarak hazır değil. | TED | بسبب هذه التحدّيات، تحليل التنفّس ليس جاهزاً بعد. |
| Bu ilk profil, medyaya verilmeye hazır değil. | Open Subtitles | هذا التحليل الأولى ليس جاهزاً لكى يُعطى لوسائل الإعلام |
| Cryazine daha gelişim aşamasında halka sunulmak için henüz hazır değil. | Open Subtitles | مازال الكرايزن في وضع التطور ليس جاهزاً بعد لنشره للعامة |
| Pazartesi arayacağımı söylemiştim, ev daha görmen için hazır değil. | Open Subtitles | لقد اخبرتك اننى سأتصل بكِ يوم الاثنين المنزل ليس جاهزاً بعد لترينه |
| Sahibi hala onu geri almaya hazır değilmiş. | Open Subtitles | مالِكه ليس جاهزاً لأخذه بعد |
| Tabi işe yarar, çünkü biz insan testlerine hazır olmadığını söyledik ama sen hazır dedin. | Open Subtitles | بالطبع نجح ، لأننا قلنا أنه ليس جاهزاً للإختبار على الإنسان وأنت قلت أنه جاهز |
| Oğlum, niyeti iyi olmasına rağmen, bu satın alış için hazır değil. | Open Subtitles | ابني رغم حسن نيته ليس جاهزاً لهذا الاستحواذ |
| Ama Darren hazır değil! Annesiyle olan sorununu tamamen halletmeli. | Open Subtitles | لكن دورون ليس جاهزاً يجب أن يواجه أمه |
| Erken geldin. Yemek hazır değil. | Open Subtitles | أتيتَ مبكراً العشاء ليس جاهزاً |
| Açıkçası bugün rüzgar patlamadan yola çıkmak istiyordum ama tekne henüz hazır değil, bu yüzden... | Open Subtitles | كنتُ آمل الخروج اليوم فعلاً قبل إشتداد الرياح، ولكن... القارب ليس جاهزاً بعد، لذا... |
| Gelme. Şu anda hazır değil. Buradan çalışacağım. | Open Subtitles | لا، ليس جاهزاً بعد سأعمل من هنا |
| Buna hazır değil. Bir hafta bekleyelim. | Open Subtitles | إنه ليس جاهزاً دعنا نتظر أسبوع |
| Henüz hazır değil. | Open Subtitles | إنه ليس جاهزاً بعد |
| O hazır değil efendimiz. | Open Subtitles | ليس جاهزاً يا سيدي |
| Skynet sisteme bağlanmak için henüz tam hazır değil. | Open Subtitles | أعرف ، ولكن ( سكاي نت ) ليس جاهزاً للاتصال بكافة أنحاء النظام |
| Odie hazır değil. | Open Subtitles | أودي ليس جاهزاً |
| Biliyorum. Seth, çıkmaya hazır değil. Bu.. | Open Subtitles | أعرف, (سيث) ليس جاهزاً للمواعدة بعد كانت فكرة سيئة |
| Takım hazır değil. | Open Subtitles | الفريق ليس جاهزاً |
| O daha hazır değil. | Open Subtitles | فالولد ليس جاهزاً |
| Ama henüz hazır değil. | Open Subtitles | لكنه ليس جاهزاً بعد. |
| Ananya diyordu ki... sunumunuz hazır değilmiş... İsterseniz ben size yardımcı olabilirim... | Open Subtitles | (أنانيا)، كانت تقول أنّ عرضك التقديمي ليس جاهزاً يمكنني مساعدتك إذا رغبتَ في ذلك. |
| Krei! Senin suçun bu! hazır olmadığını biliyordun! | Open Subtitles | كري، أنت من فعل هذا لقد كنت تعلم انه ليس جاهزاً |