| Arabada yapmak benim için normal değil. | Open Subtitles | ليس طبيعياً أو صحيحاً بالنسبة لي أن أقوم بذلك في سياره |
| Kelso, dostum. Bu hiç normal değil. Ölebilirdin. | Open Subtitles | كيسلو يارجل ، هذا ليس طبيعياً قد تموت بسبب ذلك |
| Bu normal değil. Demek istediğim yaptığım şey bu değil. | Open Subtitles | هذا ليس طبيعياً حقاً ليس ما أفعله عادة |
| Bu bozuk frekans, Dünya'dan yayılan doğal bir şey değil. | Open Subtitles | هذا التردّد غير النظامي ليس طبيعياً لأيّ شيءٍ مُنبعث على سطح الأرض. |
| Bayan Mortar bunun doğa dışı olduğunu da söylemiş bir kadının böyle hissetmesinin. | Open Subtitles | لكن سيدة مورتر قالت أن ذلك ليس طبيعياً لامرأةٍ أن تشعر كذلك |
| Oda bir maymunun olması da normal değildir. | Open Subtitles | إنه ليس طبيعياً أن يكون هنالك قرداً أيضاً. |
| doğal değil bu. Gerçekten ciddi mi? | Open Subtitles | هذا ليس طبيعياً ، هذا هو الحال هل حقاً يعنى ما يقول ؟ |
| Yani bunlar normal değil. | Open Subtitles | , لكنك متزوج مما يجعل كل هذا ليس طبيعياً |
| Bu normal değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس طبيعياً أليس كذلك ؟ يمكنا أن نستبعد الأشباح |
| Karanlıkta yatma tatlım. Bu hiç normal değil. | Open Subtitles | حبيبتي، لا تستلقي في فراشك والأنوار مطفأة، هذا ليس طبيعياً. |
| Olan ne ise, ona olan ne ise normal değil! | Open Subtitles | مهما كان ما يحدث لها فهو ليس طبيعياً حسنٌ.. |
| Hayır, normal değil, fakat geçici, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا هذا ليس طبيعياً لكنّه أمر مؤقّت اِتّفقنا؟ |
| Bu kadar kısa sürede böyle köklü bir değişiklik normal değil. | Open Subtitles | هذا التغير الكبير فى تلك الفترة القصيرة ليس طبيعياً |
| Senin için normal değil çünkü tamamlamadın. | Open Subtitles | إنه ليس طبيعياً بالنسبة لك لأنك لم تفعليه من قبل |
| Ben de. Üzgünüm ama bu normal değil. | Open Subtitles | أنا ايضاً, أنا آسفه ولكنه ليس طبيعياً |
| normal değil. | Open Subtitles | مترو يذهب اسفل الماء هذا ليس طبيعياً |
| Yani... bu normal değil. | Open Subtitles | أقصد . . هذا ليس طبيعياً صحيح؟ |
| O zaman bu, normal değil. Eh, hayır, bu normal. | Open Subtitles | إذاً فهو ليس طبيعياً لا ، هو طبيعي |
| Ama o bizim kadar normal değil. Hayır. | Open Subtitles | .لكن، كما تعلم ليس طبيعياً مثلنا .كلا |
| Doğal olmayan yani doğa dışı. | Open Subtitles | ليس طبيعياً . Not تقابل Un |
| Babasına bunu yapan hiçbir çocuk normal değildir. | Open Subtitles | ..أيّ ابن يفعل ذلك لأبيه "فالأمر ليس طبيعياً يا "سام |
| Bunun anlamı, adamımızın vucüdundaki insulin doğal değil, yapay. | Open Subtitles | يعني أن الإنسولين في دمه ليس طبيعياً,إنه اصطناعي |
| May yetişkin bir erkeğin annesiyle oturmasının normal olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | ربما يعرف انه ليس طبيعياً ان يعيش رجل بالغ مع امه |