"ليس عليّ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• etmeme gerek yok
• yapmak zorunda değilim
• ödemeyeceğim
• olmama gerek yok
• söylemem gerekmiyor
• vermek zorunda değilim

Herkesi ikna etmeme gerek yok.
ليس عليّ أن أقنع الجميع،

Neyse ki, bunu kendim yapmak zorunda değilim.
لحسن الحظ، ليس عليّ أن أقوم بهذا بنفسي.

Bunu yapmak zorunda değilim. Bakın hanımefendi,...
إسمعي ، ليس عليّ أن أشرح لك ، إسمعي ياسيدتي

Baba, Ying ve beni büyüttüğün için sana borcumu ödemeyeceğim.
أبيّ ، ليس عليّ أن أكافئك... لأنّك ربيّتني و (يانج).

Artık okuyabiliyorsun, her an yanında olmama gerek yok.
الآن، بما أنك يمكنك القرآءة، ليس عليّ أن أكون بجانبك دائماً

Zengin olduğunu söylemem gerekmiyor, değil mi?
و ليس عليّ أن أخبرك بأنّه ثري أليس كذلك؟ نعم

Ayrıca, size hesap vermek zorunda değilim antrenmanları nasıl ve ne zaman yaptıracağım kimi satın alıp, kimi oynatacağım benim işimdir.
ليس عليّ أن أبرّر تصرفاتي إليكم ليس كيف أو أين سأجري التدريب ولا من سأشتري أو ن سأختار للعب

- Hayal etmeme gerek yok.
ليس عليّ أن أتخيل جيد

Sana açıklama yapmak zorunda değilim.
ليس عليّ أن أفسر نفسي لك

Phil nasıl karşıladı peki? -Artık para ödemeyeceğim.
♪ ليس عليّ أن أدفع بعد الآن ♪

Artık para ödemeyeceğim.
♪ ليس عليّ أن أدفع بعد الآن ♪

Şimdi bir dakika, CEO olmama gerek yok yani değil mi?
إنتظروا. إذاً ليس عليّ أن أصبح الرئيس التنفيذي، صحيح؟

Benim makul olmama gerek yok. Ben kralım.
ليس عليّ أن أتحدث بشكلٍ منطقي أنا الملك

Bak, biliyorum bir şey söylemem gerekmiyor ama tüm aramaların için teşekkürler.
إسمع، أعرف بأن ليس عليّ أن أقوله، لكن... شكراً لكل المكالمات.

Artık yalan söylemem gerekmiyor.
ليس عليّ أن أكذب بعد الآن.

Ama şundan eminim ki sorduğunuz her şeye yanıt vermek zorunda değilim.
لكني متأكد أنه ليس عليّ أن أجاوب على كل ما تسألونه

Ama ona elimdekinin en iyisini vermek zorunda değilim.
لكن ليس عليّ أن أمنحها أجود شئ