| Yaşlı kadınlara özel bir şeyim yok. Kadınlara özel var. | Open Subtitles | ليس لدي شئ للنساء العواجيز لدي شيء من اجل النساء |
| Ticaret loncası onu kontrol ediyor. İşte, saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | طائفة التجارة تتحكم به هنا , ليس لدي شئ اخفيه |
| Jonathan'ın dediklerini duyuyorum ama benim verecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أستطيع أن أسمع ماقاله جوناثان ولكن ليس لدي شئ لأعطيه. أستطيع فقط أن آخذ |
| Kaybedecek hiçbir şeyim yok, yani gidip o şeyle savaşacağım. | Open Subtitles | ليس لدي شئ لأخسره لذلك انا سوف أذهب واقاتل ذلك الشئ |
| - Sizin için hiçbir şeyim yok, Madame. | Open Subtitles | ليس لدي شئ يخصكِ .. لا شئ هل تسمعين ؟ |
| Şu anda ben de hiçbir şey yok. | Open Subtitles | في هذه اللحظه , انا ليس لدي شئ علي الاطلاق |
| Tabii ki Kay. Yapacak daha iyi bir işim yok. | Open Subtitles | بالتأكيد , كاي ليس لدي شئ افضل من القيام بذلك |
| Evet, göstergeleri okuyorum. Göstergeleri okumaktan başka yapacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | نعم , انى اقرء القياسات ليس لدي شئ افعله الا ان اقرء القياسات |
| Söyleyecek bir şeyim yok. Şimdi defolup git buradan. | Open Subtitles | ليس لدي شئ لأقوله و الآن انصرف من هنا بحق الجحيم |
| Saklayacak bir şeyim yok sonuçta. | Open Subtitles | ليس لدي شئ اخفيه لم ارد ان ابدو وكأن لدي شئ اخفيه |
| Güle güle kullan. Başka satıIık bir şeyim yok. | Open Subtitles | استمتع به، ليس لدي شئ آخر لأبيعه |
| - Komik bir şeyler söyle. - Söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | قل شيئاً ظريفاً - ليس لدي شئ ظريف أقوله - |
| İkinize de söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شئ لاقوله لكم انتم الاثنين |
| Bu iş dışında hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شئ بهذا العالم سوي العمل |
| Jackie, Hyde ile aşk yaşıyor. Benimse hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | (جاكي) واقع بالحب مع (هايدا) وأنا ليس لدي شئ |
| Lütfen, hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | أرجوكم، ليس لدي شئ |
| Başka hiçbir şeyim yok, yemin ederim. | Open Subtitles | ليس لدي شئ أخر، أقسم بالله |
| Çünkü ajandanda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لأن ليس لدي شئ على التقويم الخاص بك |
| Yiyecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدي شئ ! -سوف نتاكد من ذلك |
| Bana uyar çünkü yapacak daha iyi bir işim yok. | Open Subtitles | لأنني ليس لدي شئ أفضل لأقوم به |
| Ama sana verecek birşeyim yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدي شئ لاعطيك اياه يداي خاليتان |
| Bir kaç eşya alayım... Hiç bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | انا فقط سألتقط بعض الاشياء نسيت انا ليس لدي شئ |