| Beni sadece cinsel obje olarak görmeyeceksen, bence sorun yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تريد أن يكون الأمر متعلقاً بالجنس فحسب ليس لدي مشكلة بذلك |
| Doğru cadılar olduğu sürece... benim için bir sorun yok. | Open Subtitles | حسنا، ليس لدي مشكلة في ذلك... طالما أنهم السحرة الصحيحة. |
| SW: Hayır, Benim bir sorunum yok. Senin sorunun var, hatırladın mı? | TED | ستيفاني: لا، انا ليس لدي مشكلة. المشكلة لديك انتي، أتذكرين؟ |
| Benim bir sorunum yok bu durumlar. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع ذلك, إنه جميل |
| Bak, onunla bir derdim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع سونتي أنا كنت أريد الخروج معها |
| Seninle bir derdim yok, dostum. | Open Subtitles | إستمع، يا رجل، ليس لدي مشكلة معك. |
| Kendimi savunmam gerekirse, birinin gözlerinin içine bakarken yalan söylemekle hiçbir sorunum yok. | Open Subtitles | في دفاعي ، ليس لدي مشكلة اطلاقا في النظر لعيني شخص والكذب |
| - Hayır efendim, idam cezası ile ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | كلا يا سيدي ليس لدي مشكلة مع الإعدام الجزائي |
| - Geylerle ilgili bir problemim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع الشواذ الرجال |
| Anlarsın, ki bu, bak, Eğer öyleysen benim için sorun yok, fakat değilsin. | Open Subtitles | كما تعلمينَ مما يعني بأنه ليس لدي مشكلة بذلك إذا أنتي كذلَك ايضاً لكنَك لست.. |
| - O konuda benim için bir sorun yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع ذلك من الناحية الأخرى |
| Tamam, benim için sorun yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدي مشكلة مع هذا |
| Benim için sorun yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع ذلك |
| (Gülüşmeler) Benim için sorun yok. Bu TED sunumumdan sonra, ben İsviçre'ye dönerim, ve siz de bu şekilde konuşmaya devam edersiniz. | TED | (ضحك) ليس لدي مشكلة. فبعد هذه الندوة هنا في تيد، أستطيع أن أرجع إلى سويسرا ويظل عليكم أن تستمروا في التحدث بهذه الطريقة طول الوقت |
| Benim bir sorunum yok. | Open Subtitles | هيا ليس لدي مشكلة |
| Ve Benim bir sorunum yok. | Open Subtitles | وأنا ليس لدي مشكلة |
| Benim bir sorunum yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدي مشكلة |
| Umarım "Benim bir sorunum yok." | Open Subtitles | أتمنى أن تعرف أن "ليس لدي مشكلة" |
| Hayır. Benim yürüyüp gitmekle ilgili bir derdim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة بالشكوى؟ |
| - Bakın sizinle bir derdim yok. | Open Subtitles | اسمع، ليس لدي مشكلة معكَ. |
| Hayır, hayır benim hiçbir sorunum yok. | Open Subtitles | لا، ليس لدي مشكلة مع هذا |
| Sorumluluğu üzerime almakla ilgili bir sorunum yok, Belediye Meclis Üyesi. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع وقف باك مع مفوض الشرطة، الوزيره. |
| Ve benim seks ile ilgili bir problemim yok. | Open Subtitles | وأنا ليس لدي مشكلة مع الجنس |