| Yani, bu mükemmel bir tekne, ama bizim değil. | Open Subtitles | أنا أقصد أن هذا بحث جيد لكن ليس لنا فيه أي شيء |
| Onların projesi olacak, bizim değil. Bunu korumanın yolu bu. | Open Subtitles | و جعل هذا المشروع لهم, ليس لنا و هذه الطريقه لحمايته |
| Yalnızca bize değil dünya üzerindeki tüm yaşama yuva olacak bir gezegen yaratmak için elimizden geleni yapmak elbette ki bizim sorumluluğumuz. | Open Subtitles | إن المسؤوليّة على عاتقنا لبذل كل ما في وسعنا لإنشاء الكوكب الذي يوفر منزلًا ليس لنا فقط ولكن لكل الحياة على الأرض |
| - Yargılamak bize düşmez. - Yargılamıyorum zaten. Kilit altındaki ilk kasabada seni bırakırız, sen de onların ruhlarını kurtarırsın. | Open Subtitles | ليس لنا الحق بأن نحاكمهما إذا لا تفعلي , في المرة القادمة سوف أتركك كي تهديهم إلى صلاح النفس |
| Evet bunlar bizim ürünlerimiz fakat broşür bize ait değil. | Open Subtitles | نعم، هذه مُنتجاتنا بالفعل، لكن هذا الكُتيب ليس لنا. |
| Bizim hiçbir etkimiz olmadığını? | Open Subtitles | نحن ليس لنا إرادة حرّة؟ |
| Bize hayır. | Open Subtitles | ليس لنا. |
| -Bu hiç iyi değil. Ne bizim için... ne de kanepemiz için. | Open Subtitles | هذا ليس جيدا لا, ليس لنا |
| - Bizim için değil, komiteniz için. | Open Subtitles | ام ليس لنا ولكن للجنتك |
| bize göre değil. Subaylar beceremediğinde Afganların... | Open Subtitles | ليس لنا ، بعد مراقبة إستلام الأفغان قيادة |
| Jake, onu yerine koy. O bizim değil. | Open Subtitles | جيك، أعد هذا الكتاب لمكانه، إنه ليس لنا. |
| Artık bizim değil. Elimizde kalan tek şey bizi bekleyen günler. | Open Subtitles | إنه ليس لنا. الشيء الوحيد الذي نملكه لأنفسنا هو الغد. |
| - Binmemeliyiz, bizim değil. | Open Subtitles | .لا يمكننا ذلك. إنه ليس لنا .هذا لا يهم |
| Doggett onların yetkisinde bizim değil. | Open Subtitles | دوجيت في هم السلطة القضائية، ليس لنا. |
| - Bota bin. - Ama bizim değil ki. | Open Subtitles | اصعدي إلى القارب - ولكنه ليس لنا - |
| İstiyorlar ama kadına, bize değil. | Open Subtitles | انهم يريدون المساعدة للمرآة المفقودة و ليس لنا |
| Bu tarz şeyler başkalarına olur bize değil. | Open Subtitles | هذا النوع من الأمور يحصل للأشخاص الأخرين و ليس لنا |
| Evet, bazen olur, ama bize değil. | Open Subtitles | أجل إنـّه يحدث ولكن ليس لنا |
| Uymak istediğimiz kuralları seçmek bize düşmez. | Open Subtitles | ليس لنا اختيار أي القوانين نطيع. |
| Sultanımızın buyruklarını sorgulamak bize düşmez. | Open Subtitles | ليس لنا حق السؤال أيها السلطان. |
| O karar bize ait değil. Kanuncu sizsiniz. | Open Subtitles | هذا ليس لنا لنقرره أنت هو رجل القانون |
| Olmo, onu geri koy. O bize ait değil. | Open Subtitles | أولمو,دع هذا عنك هذا ليس لنا |
| Bizim hiçbir alâkamız yok. | Open Subtitles | ليس لنا دخل بحدوث ذلك |
| Bize hayır. | Open Subtitles | ليس لنا. |
| Ne bizim için, ne de onun için! | Open Subtitles | ليس لنا وليس لها |
| - Bizim için değil. | Open Subtitles | ليس لنا. |
| Ama haklısın, belki de bu ders olayı şu an bize göre değil. | Open Subtitles | لكنّك محق، ربّما موضوع الصف الدراسي ليس لنا الآن |