Ama merkezde yaptıkları şeyin bilimle alakası yok. Demek istediğim... | Open Subtitles | ولكن ما يفعلوه بالمركز ليس له علاقه بالعلم , اقصد |
Ama merkezde yaptıkları şeyin bilimle alakası yok. Demek istediğim... | Open Subtitles | ولكن ما يفعلوه بالمركز ليس له علاقه بالعلم , اقصد |
Kocama ne olduğunun bu evdeki ölümlerle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | الذى حدث لزوجى ليس له علاقه بحالات الموت فى هذا المنزل إذن فهذا حقيقه |
Hayır, onun bununla bir ilgisi yok. Aradığınız kişi benim! | Open Subtitles | هو ليس له علاقه بالموضوع أنا التى تريدونها |
Bay Bond kaçakçılık gizli servisi ilgilendirmez. | Open Subtitles | سيد بوند, التهريب ليس له علاقه بالخدمه السريه |
Gitmemin dün geceyle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | رحيلي ليس له علاقه بليلة الأمس. |
Yüksek varlık alanında yaşamayı seçip seçmemen benimle veya benim sana söyleyebileceğim bir şeyle alakalı değil. | Open Subtitles | أنظر، سواء أخترت القُبُول بالحياه فى مكانه أعلى للوجود ليس له علاقه بى أَو بأيّ شئِ يُمْكِنُنى أَو لا يمكننى إخْبارك به |
Rearden Metalin iyi olup olmamasının konumuzla alakası yok. | Open Subtitles | ان سؤال عن ان حديد ريردن جيد ام لا ليس له علاقه بالموضوع |
Onu yeterince seviyorum. Yaptığımın onunla alakası yok. | Open Subtitles | استلطفه بما يكفي هذا ليس له علاقه بالأمر على الإطلاق |
O korkunç boş bakışlarının bununla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | الامر ليس له علاقه بعادة التحديق المخيفه خاصتك |
Truitt'lere menajerlik yapmasının Tansy'yle bir alakası yok mu sanıyorsun? | Open Subtitles | و هل تعتقدى أنه يدير أعمال الأخوه ترويت ليس له علاقه بتانسى |
Hayır, onun bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | كلا.. هو ليس له علاقه بالموضوع أنا التى تريدونها |
Onu rahat bırakmalısınız. Bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | اترك هذا الرجل وشأنه ليس له علاقه بالامر |
Tüm bu şeyler size harikulade geliyor olabilir ama şu anda tecrübe ettiğiniz şeyin ilahiyat ile bir ilgisi yok. | Open Subtitles | سيجعلك ترا هذا عجيب بالنسبه لك لكن ما تختبرونه ليس له علاقه بالقداسه |
Ayrılışımın geçen gece ile bir ilgisi yok. | Open Subtitles | رحيلي ليس له علاقه بليلة الأمس. |
Özel bir ziyaret gerçekleştiriyordum Gerisi seni ilgilendirmez... ve cinayetle hiçbir ilgisi de yok. | Open Subtitles | أنا كنت أَقوم بزياره شخصيه وذلكليسمنشأنك ... هذا الشيء ليس له علاقه بالقتل. |
Tüm dünya dalgaların atında un ufak olsa bu bizi ilgilendirmez, öyle değil mi, C-19? | Open Subtitles | إن كان العالم كله ينهار تحت الأمواج,.. فهذا ليس له علاقه بنا, أليس كذلك "ت19"؟ |
Burada bulunmam sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | ما أفعله هنا ليس له علاقه بك |
Zamanlamanın kan pıhtısıyla hiçbir ilgisi yok. Ayrıldığımızda hala bilinçsizdi. | Open Subtitles | الجدول الزمني ليس له علاقه بالجلطة. |
Clark'ın bununla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | كلارك ليس له علاقه بهذا |
Bu eski mobilyalarla alakalı değil, değil mi, Rat? | Open Subtitles | هذا ليس له علاقه بالأثاث القديم ياجرذ |