"ليس هذا ما" - Translation from Arabic to Turkish

• şey bu değil
• bu değildi
• istediğim bu değil
• Öyle bir şey
• istediğim o değil
• şey o değil
• istediğim o değildi
• - Öyle
• öyle değil
• Böyle olsun

Bu kötü, ama bahsettiğim şey bu değil.
لا ، هذا يحزنني ولكن ليس هذا ما أتحدث عنه

Biliyorum ama sorduğum şey bu değil.
أستطيع رؤية هذا لكن ليس هذا ما سألتك إياه

(Kahkalar) Tahmin edeceğiniz gibi tabii ki dehşete düştük ve Aman allahım, hayır, hayır, anlatmaya çalıştığımız şey bu değildi dedik.
حسنا، نحن بالتأكيد نشعر بالرعب، ونقول يا إلهي، لا، لا، لا، ليس هذا ما نعنيه على الإطلاق

Ama demek istediğim bu değil Rudy sen önemli birisin.
لكن ليس هذا ما أقول أنت شخص مهم بالنسبة لرودي

Bu tam olarak Öyle bir şey değil.
ليس هذا ما مطابقاً هذا ما يفعله. الى جانب ذلك، لا أعتقد

Şu an için yanlış kelime. Söylemek istediğim o değil.
انها غير نافعة الآن ليس هذا ما أقصده

Bugün halletmek istediğim şey o değil.
ليس هذا ما أريد التعامل معه هذا اليوم

- Bunun için fazla tatlısın. - Demek istediğim o değildi.
انت الطف من ان تكون كذلك ليس هذا ما قلته

Senin için istediğim şey bu değil. Lütfen bunu önce düşün.
ليس هذا ما أريده لك، لذا أرجوك فكري في الأمر.

Söylemek istediğin şey bu değil, seni korkak!
ـ ليس هذا ما تريد قوله يا جبان

Kastettiğim şey bu değil embesil herif.
ليس هذا ما أعنيه، أيها المعتوه

Ama teyzenin anneme söylediği şey bu değil.
ولكن ليس هذا ما قالته خالتكِ لوالدتي.

Bu inanılmaz bir şey ve Pazartesi günü buldukları bu değildi; Pazartesi daha ilgincini buldular.
هذا مذهل، لكن ليس هذا ما تم اكتشافه يوم الإثنين؛ ما اكتشفوه يوم الإثنين كان أكثر روعة.

Tabii ki kast ettiğim bu değildi.
ليس هذا ما أنا يعني القول، بطبيعة الحال.

-İstediğim bu değildi. -Ama yaptığın bu oldu.
ـ ليس هذا ما حاولت القيام به ـ ولكن هذا مافعلته

İkisi de Üstçavuş Roe'ya ait ama sana göstermek istediğim bu değil.
كلتاهما ينتميان للملازم رو ولكن ليس هذا ما أردت أن أريك إياه

Ama demek istediğim bu değil.
ولكن , ليس هذا ما اقول اقصد , لايمكننى ذلك

- Seninle yatacağımı sanıyorsun. - Hiç de Öyle bir şey demedim.
ـ تظن أنني سأذهب معك ـ ليس هذا ما قصدته إطلاقاً

Ne düşündüğünü biliyorum ama Öyle bir şey değil.
أنا أعرف فيما تفكر، وهذا ليس هذا ما يبدو علية الامر

Senin buna benden daha çok ihtiyacın var. Hayır, hayır, Ty, hayır, benim demek istediğim o değil...
لا ، لا ،لا ، ليس هذا ما أتحدث عنه

Bunu mu söylemek istiyorsun yoksa? Hayır, Hayır, Hayır, söylemek istediğim şey o değil.
ــ لا لا لا ، ليس هذا ما أقوله ــ أجل

Harika, sana bir atkı örerim. Hayır, demek istediğim o değildi.
عظيم، أظنّني سأجلب لكِ وشاحاً - لا، ليس هذا ما عنيتُه -

- Öyle demek istemedim dede.
هل أنا جدُّك؟ ليس هذا ما قصدته أيها الجد..

Aslında öyle değil.
في الحقيقة، ليس هذا ما يبدو عليه الأمر.

- Babam Böyle olsun istemişti.
هذا ما أراده والدنا - ليس هذا ما أردته -