| Öyle kesin bir kural yok ama beyin yaralanmaları tatillerde artar. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة ثابتة لكن الإصابات الدماغية تكثر في العطل كأصدقائنا هنا |
| Benimle içki içmesini yasaklayan bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة تقول أنه لا يمكنه تناول الشراب معي. |
| Üniversiteye gidilecek diye bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة تقول عليك أن تذهب إلى الكلية. |
| Süs havuzu koyamayacağıma dair burada bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة ضدّ الوضع في عكس البركة. |
| Benim ona borç para vermemi engelleyecek bir kural yok ama. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة تقول لا نستطيع أن نقرضها |
| Buna karşı bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة ضده |
| Buna karşı bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة ضده |
| İlla öyle olacak diye bir kural yok. | Open Subtitles | ليس هناك قاعدة ثابتة. |