| O bir Yahudi değil. Ve eğer ona dokunacak olursanız, pişman olursunuz. | Open Subtitles | إنه ليس يهوديا وإذا مسيتوه ستندمون |
| - Kıbrıs'da evlenmişler, çünkü çocuk Yahudi değil. | Open Subtitles | تزوجوا في قبرص لانه ليس يهوديا |
| Herif Yahudi değil, bütün mesele bu! | Open Subtitles | هذا الرجل ليس يهوديا |
| Onu çağıramaz, o Yahudi değil. | Open Subtitles | لماذا تستدعيه انه ليس يهوديا |
| Onun bir Yahudi olmadığını onlara söyle, ve eğer ona dokunacak olurlarsa, bunu yaptıklarına pişman olurlar. | Open Subtitles | أخبرهم انه ليس يهوديا وإذا مسوه سوف يدفعون الثمن |
| Onun bir Yahudi olmadığını söyledim! O Stalin'in oğlu. | Open Subtitles | قلت انه ليس يهوديا إنه إبن ستالين |
| Yahudi değil. | Open Subtitles | ليس يهوديا |