Bu olay kulaktan kulağa hızla yayıldı ve insanlar servet bulmak için kilometrelerce uzaklıktan buraya geldi, ama asla geri dönen olmadı ve toplum yıllarca kanunsuz kaldı. | Open Subtitles | الخبر إنتشر بسرعة وأتى الناس من بقاع بعيدة ليعثروا على نصيبهم لكن إتضح أنه لم يكن هناك أي شيء |
Ben başkalarına bulmak için bazılarımız vurgulamak düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد بانهم يتبعون احد الاشخاص ليعثروا على الباقين |
Sodalı gölden yuva yapacak bir yer bulmak için ayrılıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يغادرون بحيرة الفقاقيع" "ليعثروا على مكان لبناء أعشاش |
Yeni patronlarını bulmak için yola çıkmışlardı. | Open Subtitles | رحلوا ليعثروا على زعيمهم الجديد. |
Saklandığı yeri bulmak için ormana casuslar yolladım ama saldırıp şimşek gibi kaçıyor. | Open Subtitles | لقد أرسلت الجواسيس للغابة ليعثروا على مكانه الخفي... . - ... |
Charlotte'ın katilini bulmak için. | Open Subtitles | "ليعثروا على قاتل "تشارلوت |