"ليلة عيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Günü
        
    • Bayramı gecesi
        
    • gününde
        
    • gece şenlik
        
    • Bayramı gecesinde
        
    • günümün olduğu gece
        
    Şükran Günü gecesi hakkında Patty Hewes sana sorular sormuş. Open Subtitles قالت لي أن باتي هيوز سألتكِ حول ليلة عيد الشكر
    Oh, çok güzel bir sabah, tam bir Şükran Günü sabahı. Open Subtitles أنهُ يوم صحواً تتبعهُ ليلة عيد الشكر والطقس مثالي لهذا العيد
    Yıllar sonra bir Cadılar Bayramı gecesi birkaç genç eve geldi. Open Subtitles وبعد ذلك، بعد سنوات في ليلة عيد القديسن قدم بعض المراهقين إلى المنزل
    Bir cadılar Bayramı gecesi çocuklar kapı kapı dolaşırdı. Open Subtitles كانت ليلة عيد القدّيسين، الأطفال من باب إلى باب يطرقون،
    Doğum gününde çalışmak istediğine emin misin? Open Subtitles أأنتِ متأكدة من أنكِ تريدن العمل ليلة عيد ميلادكِ؟
    Bu gece şenlik var. Open Subtitles ماذا , يا رجل انها ليلة عيد
    Drake'in ilk sakinlerinden olan Peter Kramer'ın 1929 yılının Cadılar Bayramı gecesinde karısını bir balta ile öldürdüğü daire. Open Subtitles حيث قام أحد أول سكان الدريك " "بيتر كريمر، بقتل زوجته ببلطة في ليلة عيد القديسين في عام 1929
    Doğum günümün olduğu gece. Open Subtitles ليلة عيد ميلادي
    Biliyorum ama nasılsa istemez diye büyük bir doğum Günü sözü verdim. Open Subtitles وأنا أعلم، ولكن وعدت كاري ليلة عيد ميلاد كبيرة عندما كنت أعتقد أنها لن تريد أن تفعل ذلك،
    Şükran Günü arifesi bu, Nathan. Uçarak gelmesi lazım bu saatte. Open Subtitles إنها ليلة عيد الشكر يا "ناثان" وربما أيضا عليك إحضاره هنــا
    Bu arada, bu geceki Özgürlük Günü kutlamalarını sizlere Shankman Ovalama Bileşimi sunmaktadır. Open Subtitles بالمناسبة، ليلة عيد الحرية هذه برعاية مركب شنكمان للفرك
    Annem bana Şükran Günü'nde senin aradığın numarayı verdi. Open Subtitles أمي أعطتني رقم الهاتف الذي اتصلت به ليلة عيد الشكر
    Şükran Günü için aileni davet ettim. Open Subtitles لقد دعوت والديك لتناول العشاء معنا ليلة عيد الشكر
    Cadılar Bayramı gecesi'nde özel bir şeyler planlayacağını söylemiştin. Open Subtitles إنها ليلة عيد القديسين، ولقد قلتُ بأن لديك شيء خاصٌ لي.
    Cadılar Bayramı gecesi. O gece babam annemi erkek kardeşimi ve kız kardeşimi bir çekiçle öldürdü ve beni kötü yaraladı. Open Subtitles لقد كانت ليلة عيد الهالوين، لقد كانت الليلة التي قتل أبي فيها أمي وأخي وأختي بمطرقة وأصابني بشدة
    Cadılar Bayramı gecesi o evin kapısını çalmışlar. Open Subtitles ذهبوا إلى ذلك المنزل من أجل "الخدعة أو الحلوى" في ليلة عيد القدّيسين
    Tenenbaum çocukları Margot'un 11. yaş gününde onun ilk oyununu sahneledi. Open Subtitles أبناء تننباوم الثلاثة حظروا أول مسرحيات مارغو "في ليلة عيد ميلادها الحادي عشر"
    Sevgililer gününde saat sabahın 3:00'ünü geçiyor. Sanırım Wendy ile randevunuz vardı. Open Subtitles بعد الثالثة صباحاً ليلة عيد الحب (أفترض أنه فاتك موعدك مع (ويندي
    Sawan'ın son gününde, iki dünya birbirine karıştığında Cadılar Bayramı gecesi üç çocuğu alırmış. Open Subtitles اليوم الأخير من (سوان)، عندما الحدود بين العالمين تتلاشى إنها تعود لتأخذ 3 أطفال في ليلة عيد القديسين.
    Bu gece şenlik var! Open Subtitles هذه ليلة عيد
    Cadılar Bayramı gecesinde Detektif Voight'un yeri ile ilgili tanıklık edebilecek kimse yok. Open Subtitles ليس هناك شهود على أن المحقق فويت كان في مكان غير مكان عمله ليلة عيد القديسين
    Doğum günümün olduğu gece, yine tahtayla oynadım. Open Subtitles ليلة عيد ميلادي لعبت "الويجا" مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more