| Birkaç hafta sonra ise farklı düşünen biriyle buluşmak için 12 bin Alman kayıt oldu. | TED | وبعد عدة أسابيع، كان 12000 من الألمان قد سجَّلوا ليلتقي كلٌّ منهم بشخصٍ آخر ذي رأيٍ مُخالفٍ لرأيه. |
| Avrupa'nın istilası planını son haline getirmek üzere Orta Doğu'daki... muadilleriyle buluşmak için dün gece yola çıkmıştı. | Open Subtitles | وغادر ليلة امس ليلتقي بنظراءه في الشرق الاوسط لاتمام خطط غزو اوروبا |
| Morgan ve JJ ikinci kurban Mark uyuşturucu satıcısıyla buluşmaya gitmiş olabilir diye düşünüyorlar. | Open Subtitles | مورغان و جي جي يظنان ان الضحية الثاني مارك ذهب ليلتقي بتاجر مخدرات هل وصلتك فحوص السموم بعد؟ |
| Luke binaya sözde kardeşleriyle buluşmaya gitmiş ama kimseyle görüşemeden Samar hepsini binadan çıkarmış. | Open Subtitles | حسناً , لذا لوقا ذهب الى البنايه ليلتقي مع اخوته بالدعوه لكن سمار اخرج الجميع قبل تقديمهم |
| Aslında Meclis'in etkili simalarından birisi ve sevgili dostu Lord Clavell benimle görüşmek için geliyor. | Open Subtitles | في الواقع عضو مؤثر في المجلس وصديق عزيز لورد كالفيل سيأتي ليلتقي بي. |
| Yıllar önce yerleştirdiği önemli biriyle görüşmek için işgal edilmiş bölgeye gitme sorumluluğunu o aldı. | Open Subtitles | أخذ على عاتقه السفر بشكل غير رسمي إلى الأراضي المحتلة ليلتقي عميلًا وضعه منذ سنوات |
| Yeni Bourbon talibi ile buluşmak için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | فهو متوقي ليلتقي بخطيب الملكه من البوربن |
| Ne söylediğinden eminim. Bir kızla buluşmak için Ekvator Kitapevi'ne gidecekti. | Open Subtitles | أنا واثقة مما قال، أنه كان ذاهب إلى "ايكواتر بوكس" ليلتقي بفتاة |
| Birisiyle gizlice buluşmak için oradaydı. | Open Subtitles | . كان هناك ليلتقي بأحدهم سرّاً |
| - Şimdi. Voight'u buluşmak için aradı bile. | Open Subtitles | لقد إتصل بفويت ليلتقي به |
| Benimle buluşmak için buraya gelmişti. | Open Subtitles | جاء إلى يونغمان غوان ليلتقي بي - ! |
| Sadece generaliyle buluşmaya gidiyor. | Open Subtitles | فقط ليلتقي بالجنرال بالتأكيد وليس العودة إلى "فرنسا" |
| Bizimle bölgede buluşmaya geliyormuş. | Open Subtitles | لقد تم إرساله ليلتقي بنا في الموقع |
| Jimmy Teddy adında biriyle buluşmaya gitti. | Open Subtitles | -ما حدث أن (جيمي) ذهب ليلتقي برجل يدعى (تيدي ) |
| - Jimmy, Teddy adında bir adamla buluşmaya gitti. | Open Subtitles | -ما حدث أن (جيمي) ذهب ليلتقي برجل يدعى (تيدي ) |
| Bay Hatch dizaynla ilgili tasarımcılarımızla görüşmek için buraya gelmişti. | Open Subtitles | لذا فالسيد (هاتش)كان يسافر ليلتقي بمندوبنا ليعمل معه علي التصميم |
| Vortigern, baronlarla görüşmek için Londinium'a gitmeyi planlıyor. | Open Subtitles | (فورتيجيرن) يقوم بزيارة إلى "لوندينيوم" ليلتقي بالمجموعات |